Aksak adam, Banu’nun sorusu üzerine ona yaklaşarak:
“Hiiç” dedi gülerek.
“Ne hiçi, sen deli misin be adam” dedi Banu, ardından yürüyüp gidecekken aksak adam onu kolundan tutarak durdurdu.
“Bizimle geliyorsun güzel bayan” dedi ve cebimden silahını çıkarak Banu’ya doğrulttu. O aksak adam Davut’un ta kendisiydi.
“Nee, ne demek istiyorsun?” dedi Banu, bunu söylerken de korkudan sesi titreyerek çıkmıştı.
Aksak adam, o andan itibaren kendini toparladı ve düzgün yürümeye başladı. Ayrıca, üzerindeki yırtık elbiseyi atmıştı.
“Sadede gelelim Banu Hanım, eğer bizimle gelmezsen o çok sevdiğin adamı öldürürüz. Ha bu arada babana da öyle bir şey yaparız ki insan içine çıkamaz”
“Tamam, tamam yeter ki onlara zarar vermeyin. Sizinle istediğiniz yere gelirim” dedi Banu, içi titreyerek.
O andan itibaren etrafa saklanmış olan Davut’un adamları teker teker ortaya çıktılar. Bir başkası da sakladığı aracı getirdi ve hep beraber onun içine binerek Banu’yu kaçırdılar.
*****
“Başkaan, kızın elimizde” dedi karanlıktaki kişi “Kızını sağ salim görmek istiyorsan, başkanlığı on gün içerisinde bırakacaksın. Aksi takdirde ne olacağını benden daha iyi bilirsin” dedi tehdit edercesine.
Başkan, duyduklarına inanamıyordu. Tek evladı, biricik kızı ne idüğü belirsiz kişiler tarafından kaçırılmıştı. O an sanki dünya başına yıkılmış gibi oldu.
“Kızım, kızımın sesini duymadan size inanmam” dedi başkan, inanmamış bir şekilde.
“Öyleyse şu görüntüye bak” dedi karanlıktaki kişi ve hemen ardından kızın ellerinin, ayarlarının ve ağzının bir sandalyeye bağlı bir şekilde çekilmiş olduğu videoyu gösterdi.
“Alçaklar, kızımdan ne istiyorsunuz. Ona bir şey olursa…” sözünü tamamlayacaktı ki karanlıktaki kişi onu susturdu.
“Bana bak başkan, kızın elimde olduğu için senin tehditlerin bana vız gelir. Şimdi, dediklerimi yapmazsan kızını ölmüş bil” dedi karanlıktaki kişi.
“Tamam, yeter ki kızıma zarar vermeyin” dedi üzgün ve bitkin bir şekilde “İstediklerinizi yapacağım. Yalnız bana biraz daha mühlet verin. Çünkü başkanlığı bırakmak öyle kolay değil”
“Hah, şöyle yola gel başkan” dedi karanlıktaki kişi “Sana bir ay mühlet. Eğer bu bir ayın sonunda başkanlığı bırakmazsan kızının ölüsünü ayaklarının dibine atarız” dedi ve telefonu sert bir şekilde kapattı.
Başkan, kızının kaçırılmasından sonra “Kızım” dedi, ardından dizlerinin bağı çözüldü ve yere yığıldı.“Esma, kızımızı koruyamadım” dedi ve ağladı. Esma, onun vefat eden çok sevdiği eşiydi ve vefat etmeden evvel “Kadir, kızımıza iyi bak. Onu her türlü tehlikelerden koru. Sıkıntıya düşerse, onu ne pahasına olursa olsun kurtar” demiş ve vefat etmişti.
Tags: bilim kurgu
