TANITIM
Işıktan doğan ruhlar vardı o dünyada.
İçinde zelzeleler taşıyan ruhlar, günahlarla bezenmiş ruhların eseriydi.
Bu günahkar ruhlar günahlarını kendi ömürlerine hibe etmiş, zehrini tüm masum ruhlara bulaştırıyordu. Biri körelmiş siyahtan, diğeri beyazın en ak tonu iki ruh buldu birbirini. Siyah ruh hakim oldu beyaz ruh’a. Bu hakimiyet günahkar yada günahsız tüm ruhların üstüne, siyah bir leke işledi.
Her ruh’a etten bir kılıf verildi sonra.
Bu yeni garip şekillere bürünmüş ruhlar, ceza olarak yeni bir dünyaya gönderildi. Siyah ve beyaz ruhlar burda da buldu birbirini. Ayrılık kelimesi peyda oldu ruhların üstüne. Ne yazık ki acıyan artık sadece ruhlar değildi. Sadece ölene kadar kendilerine verilmiş olan kalplerde, bu keskin acıdan aldı nasibini.
Renksiz bir çiçek düştü genç oğlanın üstüne,
Renksiz bir çiçek düştü genç kızın üstüne,
İkiside kalplerine bastırdı bu çiçekleri.
Genç oğlanın çiçeği beyaz bir ışıkla uzadı gökyüzüne,
Genç kızın çiçeği siyah bir ışıkla uzadı yerin yedi kat dibine.
“Geçmişi düşünme” dedi genç kız. “Geçmişi değiştiremezsin, önüne bak.”
“Önüme bakamıyorum” dedi genç oğlan. “Baksam da göremiyorum, yüz üstü düştüm.”
“Belki yeniden, başka bir yerde” dedi genç kız. “Belki yeniden seversin beni.”
“Sevemem” dedi genç oğlan. “Sana tekrar yenilemem.
Çünkü sen artık, benim çiçeğimi filizlendirecek o toprak değilsin.”
Tags: #genelkurgu #ayrılık #aşk #hicran #aksiyon #gerilim #macera
Hocam kalrminize sağlık, gayet başarılı bir yazı olmuş
Çok teşekkür ederimm ?