Sene 1998 , Askeri bir Kamp ‘a Savaş açıldı ve Bir çok ölü var!
Aralarından tek kurtulup kaçan biri Thomas idi. Öbür herkes ölmüştü.
Thomas Sağ kolundan yaralıydı. Ormanın derinliğine doğru koştu. Kimse onu bulamazdı. Akşam olmuştu , Thomas Açtı ve Yaralıydı.
Sesler gelmeye başladı. Bu bir Ayı idi!
Thomas hızla koşmaya basladı. Ayı arkasından onu kovalıyordu ve çok aç bir ayı gibiydi. Yakınlarda bir tane ev görüldü ve Thomas hızla evin içine girip kapıyı kapattı. Ayı kapıyı kırdı , Thomas ‘ın Kaçacak bir yeri yoktu. Ayı Çok Sinirliydi ve Thomas ‘a doğru yaklaşıyor ‘du. Yerde bir ceset ve bir Silah vardı. Thomas Silahı alıp Ayı ‘ya Sıktı. Ayı daha çok sinirlendi ve Thomas ‘a Saldırmaya başladı. Ayı tam Thomas ı ısıracakken arkadan 2 tane Yavru Ayı geldi. Baba Ayı Thoması bıraktı. Thomas silahı alarak yavaşça oradan uzaklaştı. Thomas , Ayı ‘dan büyük bir darbe yemişti ve Çok fazla kan kaybediyordu. Uzakdan biri “Thomas” diye bağırıyordu. Thomas o adama doğru yaklaştı. Bu adam Albay Jhon du! Thomas çok mutlu olmuştu. Albay Jhon benimle gel dedi. Thomas albayı takip ediyordu.
Albay Thoması gizli bir mağaraya getirdi. Burası çok gizli dedi Albay Jhon. Sonra Thomasın yaralarını sardı. 1 Gece orada geçirdiler. Askerler her yerde Albay Jhon ‘u Arıyordu. Çünkü Albay Jhon çok iyi nişancıydı. Albay Jhonu yakalayıp kendi askerlerinden biri yapacaklardı. Albay Jhon ve Thomas bir gün ormanda gezerken Silah sesi duyuldu. Bunlar Askerlerdi! Askerlerden biri ;
Komutan koş Albay burada!
Albay Jhon ve Thomas hemen ağacın arkaşına siper aldılar. Albay elindeki silahla iki kişiyi indirdi. Thomas da 1 kişiyi. Askerler 30 kişiydi. Bir tane mermi Albayın Tam kafasına geldi. Albay yere düştü ve öldü. Thomas ‘ın Mermisi bitmişti ve Askerler bunu anladı. Askerler hemen Thomas ‘ın etrafını kapladılar. Sonra ‘da Thoması bayılttılar. Thomas kalktığında bir sandalyede bağlıydı.
Thomas ‘ın yanında bir sürü asker vardı. “Bırakın lan beni” diye bağırdı Thomas. Askerler cevap vermiyordu.
Sonra kapıdan içeri Komutanları girdi. Komutan şöyle dedi;
– Oo Thomas uyanmışsın.
– Pez@venk!
– Şşt! Kes sesini!
– Buradan kurtulursam seni bitiricem
– O Zor işte.
Komutan sırıtarak gitti. Thomas çok sinirliydi. 20 dakika sonra bir siren çaldı. Askerlerin hepsi gitti. Thomas ne olduğunu anlayamıyordu. Masanın üzerinde bir bıçak vardı. Thomas kendini zorlayarak masaya doğru ilerledi. Sonunda bıçağa ulaşabilmişti ve bıçağı alıp ellerini , ayaklarını çözdü. Thomas dışarı çıktığında ne olduğunu anlamıştı. Bu kampada savaş açılmıştı. Thomas hemen koştu bir Kapıdan içeri girdi. Bu komutan ‘ın odasıydı. Her yerde komutan ‘ın resmi vardı. Bir kağıtta şöyle yazıyordu;
Richy Yardıma ihtiyacım var! Solot Askerleri bütün kamplara savaş acıyorlar. Bizim kampada saldırdılar. Ben kurtulabildim…
Yazıyordu. Thomas kağıdın devamını okumadı çünkü zamanı yoktu ve Hemen oradan uzaklaştı. Komutanın adınıda bilmiş oldu. Thomas gene kurtulmayı başarmıştı, Kendini çok şanslı hissediyordu. Günlerce yürüdü. Artık dayanamıyordu çünkü çok açtı. Açlıktan ölebilirdi. Bir tane klübe gibi bir yer buldu ve içeri girdi. Orada bir sürü yiyecek vardı, Galiba burada yaşayanlar vardı. Thomas yiyecekleri yedi ve hemen oradan uzaklaştı. Artık karnı aç değildi. Ama çok üzgündü. Albay Jhon gözünün önünde ölmüştü. Thomas mutsuz şekilde yürümeye devam etti…
Devamı 2. Kitap’da. Beğenmeyi Unutma Güzel kardeşim 🙂
Tags: #gençkurgu #gençkızedebiyatı #macera aksiyon #kaçırılma #mafya aşk # romantizm# sevgi # aile# arkadaşlık #sır# mizah# ölüm# evlilik# yalan# gerçekler # macera #genç kız# gizem #dostluk # sevgi # çocuk #