Hayatının bir parçası elinden kaymıştı sanki burcunun,her şey o kadar kötü gidiyordu’ki nasıl bir adım atacağını bilmiyordu.Güvendiği dağlara kar yağmıştı sanki ve hiç bir zaman bu kadar hayal kırıklığına uğramamıştı.deniz onun için,vazgeçemediği biri olsa da deniz,ondan vazgeçmişti.belki de içinde bir yudum sevgi olduğunu düşünmüştü.ama yaşananlar tüm ümidini kırıp döküverdi.unutmak istiyordu olanları aklına geldikçe üzüntüsü artıyordu.Dün akşam ona bir sürpriz yapmak istemiş ama gittiği ,iş yerinde bir bayan ile göz göze geldiğini onunla dans ettiğini görmüştü.hala aklı almıyordu iş yerinde dans etmek te ne ya o göz göze ,geliş bakış , belkide tövbe tövbe dedi içinden…
Gözlerin sadece bakıştığı ,dillerin konuştuğu bir akşam oldu.Duygular dile gelse de gözlerin gördüğü bir görüntü duyguların buluşmasında engellere neden oluyordu.Her şeyin bir yanlış anlaşılmadan ibaret olduğu sözler dökülse de, kulağa hoş gelse de, kalbi ferahlatıcı olsa da, nedeni bilinmez bir şekilde duygulara ilham olmuyordu.Yetmiyordu inanmak istiyordu ama görüntü bu manzarayı bozuyordu deniz yüzünde bir burukluk oluştu.Kendisine olan güvensizlik damarlarında dolaşan kan gibi beynine dolanı vermişti.Bir buruk acı ile döndü evine…yüzü kıpkırmızı olan burcu söylenenlerin ne kadar doğru olduğunu anlamak istiyordu.her şeyin göründüğü gibi değil dese de buna inanmak zordu çok detaya girmek istememesinin sebebi neydi.Sadece yanlış anlamışsın demekten başka bir şey dilinden çıkmamıştı…
