IMG_20200918_032149

Selaaaam Gün Batımı okuyucuları ! 

Size önemli bir şey söylemek istiyorum.

Bu hikâyenin yarısı gerçek.
Yarısı ise,benim zihnimin ürünü.

Ancaaaaaakkkk;

hangi karakterler,hangi olaylar ya da durumlar gerçek hangileri kurgu gizleniyor.
Özel hayata saygı nedeniyle.

Ve bir de hayır,tahmin etseniz dahi söylemeyeceğim.?

Çünkü, sır. ?

~

Hoş geldiniz.

Günün en sevdiğiniz anı hangisi?

Benimki gece?

Başlayalım mı artık?

Keyifli okumalar dilerim❤️

Keyifli okumalar dilerim❤️        

?

*Bazen birden olur bir şeyler,öncesi sonrası yoktur.*

~

Güzün annesi eylül, takvim yapraklarının eşiğinde görünmüş, sayılarla gelmese de, serin meltemlerle gelişinin yakınlığını bir müjde gibi duyurmuştu.
Tenime dokunan bu ılık his, yüreğimi ninnilercesine usuldu.
Mayışan bedenim,yorgundu ancak garip bir şekilde huzur doluydu.
Omuzlarımdaki şal,ürperen tenime ısıtıcı görevinden yoksun,sadece süs olarak var oluyordu.
Onu saran parmaklarım gevşediğinde omuzlarımdan süzülüp beni gün batımının serin esintisinde korunmasız bırakmıştı.
Aldırmadım.
Hissettiğim şey tadına doyulmaz bir lezzet bırakıyordu damağımda.

Yaşamın acayip tadı…

Evrilerek karşıma hep farklı bir sunuyla çıkışı onu reddetmemi önlüyor,aksine tuhaf bir merak dahi büyütüyordum.
Bazen üşümek,bazen gülmek,bazen hıçkırıklarımı içimden firar ettirmek,bazen kahkahalar savurmak gibi türlü türlü tariflerdeydi ve tatmamak kaçınılmaz bir şeydi.

Yüzüme dokunan esinti ile kurumuş dudaklarımı nemlendirdim ve göz bebeklerimden girip rengini yeşile çeviren gün ışığının veda serominisine tebessüm ettim.
Buraya soluklanmak için çıkmıştım.
Son zamanlarda buna acayip bir yoğunlukta ihtiyaç duyuyor,hiçbir şekilde kaçırmamaya çalışıyordum.

Gün batımı...

Sanki,evrenin bildiğim en ihtişamlı yıldızı benim için batıyor,beni buraya büyük bir güçle çekip gözlerimi ayırmadan izlemem için yakarıyordu.

Ben de,çoğu kimseler gibi,hüzün veren sonların aksine heyecan uyandıran başlangıçları seviyordum ancak bu, gün için geçerli değildi.

Gün’ün bendeki en iz bırakan hali, yeryüzünü terk edişiydi.

Vefalı bir sevgiliyi,tüm yakarışlarına rağmen bırakmak zorunda kalan bir zalim gibi heybetliydi gidişi.

Acımasız olsa da, gerçekçiydi.

Tam karşımdaki bu manzaraya, dakikalardır burada dikilen bedenimin varlığını unutacak kadar aşıktım.
Zihnime her çektiğimde varlığını, beni başka bir ben yapardı.

“Çok güzel.”

Duyduğum ses ile hayal dünyasından gerçekliğe hızlı bir dönüş yapan film kahramanı gibi düşmüştüm kendi evrenime.

Günü batırarak bir gün daha eskimiş evrenime.

Saliseler bana dokunup duyduğum sesi yeniden hatırlatır gibi geçerken burnuma dolan bu tarifsiz koku ciğerlerimi yokladı.

Kokulara zaafın senin savaşın.

İç sesimin haklılığına yutkunmak gibi bir tepki vermiştim.
Başımı çevirip o cümleyi kuran kişiye bakmak için hareketlenirken rüzgarın artan etkisiyle salık saçlarımdan bir tutam yüzüme konup görüşümü teller ardına attı, burnuma dokunuşlar bırakması huylanıp kıkırdamama sebep oldu.

Saliseler içinde ve kontrolsüzce.

Birkaç metre ötemde telefonda konuşan uzun boylu kişiyi görmemle şaşırdım.

“Şu anda turuncu oldu ve yarısı yeryüzünün koynunda.”

Kafamı güneşe çevirdiğimde gerçekten de öyle olduğunu gördüm.
Yalnız bu nasıl bir anlatımdı arkadaş?

Ve kime?

Meraklı iç sesime göz devirirken onu izlemeye devam ettim.
Beyaz gömleği ve koyu renk kumaş pantolonu vardı.
Kol düğmeleri dikkatimi çekerken sonbahara yaklaşıyor oluşumuzu hatırladım.

“Meleğim seninle de seyredeceğiz, biliyorsun.”

Tam cümlesini bitirmişti ki bana doğru döndü.
Bedenimi tümüyle çevirmiş onu izlerken yakalanmış olma utancım yanaklarımı kızıla boyarken yutkunup gözlerimi kaçırdım.

Birkaç saliseliğine fark etmiş olduğu dalgınlığıma anlam vermek istercesine başını hafif çevirerek kaşının birini kaldırdı.
Gözlerimi kaçırıp ne olacak şimdi sorusuyla cebelleşirken zihnimde,kurduğu cümle ile dudaklarımı birbirine bastırdım.

Utandın mı cidden?
Tanımıyorsun bile.

Özgüvenimi yakından tanıyan içim bugün oldukça gevezeydi.
Onu duymazdan gelmek işime gelince,hiçbir şey olmamış gibi güneşe döndüm.

“Beni mi dinliyorsunuz?”

Afallamış zihnim cümlenin öznesini merakla ararken yaklaştığını hissettim.
Bana söylüyor olamazdı değil mi? Telefonda konuşuyordu çünkü.
Ve ben. Evet ben. Yani Irmak. Ben. Onu. Dinlemiyordum ki.

Külahım burda Irmak,sen şey yaparsın artık..

Kalbimin anlam veremediğim telaşı bence utançtandı.
Cümleyi üstüme alınırsam bir sıfır yenik başlamış olacaktım ki,bunu yapacak kadar aptal değildim.
Ve evet yine söylüyorum ben onu dinlemiyordum.

“Size sordum hanımefendi,beni mi dinliyordunuz?”

Sesi o kadar yakınımdan gelmişti ki,artık reddedemezdim muhatabı olduğumu.
Birkaç saniyelik dalgınlığımın mâl olduğu şeye bakar mısınız? 
Peki o niye bu kadar sorun etmişti?

Yavaşça dönerken kulağımın arkasından firar eden saçlarım yine huylandırınca yeniden kikirdedim.
Oto kontrolümü sağlayıp hızla toparlandığımda yavaşça ona döndüm.
Burnumu dikleştirip çenemi hafif öne kaldırarak takındığım ciddi tavra tutunmaya çalıştım.
Hesap soruyordu. Bana.

Çok rahatsız edici.

Alaylı bir gülümsemenin gezindiği yüzü kusursuz bir şaheser gibiydi.
Gözlerinin yeşilini daha önce görmemişti elalarım ve o an kutsanmışçasına farklı bir duyguyla kuşatıldım.
Buğday teni üzerindeki kirli sakalları ona daha çekici bir hava katarken odaklanmam gereken sinir bozucu gülümsemesi büyüdü.

“Ne münasebet!”

Afferin kızımmm! Böyle devam!

İç sesimin gazıyla daha bir havaya girerken ne diyeceğini merak etmeye başlamıştım.
Bence ‘Afedersiniz,ben yanlış anladım sanırım.’ diyecekti..

Demeliydi.

Der ya...

Der,değil mi?

Yemyeşil ormanları andıran irisleri elalarıma dokununca hissettiğim ürperti buz gibi bir su damlasının yanmış tenime düşmesi gibiydi.
Yutkunmamak için yanaklarımın içini ısırıp minik bir soluk aldım.

“Bakışlarınız üzerimde takılı kalınca….”

Burnunu dikip gülümserken ellerini ceplerine koyup artistik duruş sergilemesi sinir uçlarıma dokununca kaşlarımı çattım.

“Sizi seyretmek için bir nedenim yok. Bir anlık bir şeydi.”

diyerek günbatımına çevirdim yüzümü.
Güneş kaybolmak üzereydi ve bu gıcık adam yüzünden manzaramı kaçırmak istemiyordum.

Burnundan soluk vererek gülümsediğini belli etmesiyle dudağımı sol yanağıma çekip bıraktım.

Çattık belaya iyi mi?

“Anlık şeylerin dahi beyinde çok öncesi olduğunu biliyor muydunuz?”

Sorduğu soruyla dişlerimi iç yanağıma oturtup gözlerimi usulca kapadım.
Ne yapmaya çalışıyordu acaba?

“Bazen birden olur bir şeyler. Öncesi sonrası yoktur.”

İnatlaşmak olmasa da niyetim, pat pat cevap vermem öyle gibi gösteriyordu belki ama ima ettiği şey sinirlerimi bozmuştu.
Bir anlık dikkatimi çalan varlığı niye egolanmıştı anlamış değilim.

Adımlarını ilerletip tam karşımda durunca tanımadığım bir telaş kapladı bedenimi.
Yeşil gözlerinı kırpmaksızın elalarıma karınca, dik durmaya çalıştım.

Hayır erimek de ne demek,üç dakika olmamış adamı fark edeli.

Esen hafif rüzgar ile kokusu varlığını kanıtlarcasına ciğerlerime koşturdu.
Etkisi güçlü bu rayiha, koku zaafıma küfür etmeme sebep olmuştu.

“Hı hı. Bazen.”

Cümlesinin ardından alayla yanaklarına doğru ilerleyen dudakları ile gözlerimi gözlerine çıkarıp kaşlarımı çattım.
Birkaç salisede yüzümü keşfe çıkan yeşilleri dönüp giden bedeninden önce benden ayrıldı.

Bazen mi?

~

Selaaammm?

Nasıldı bölüm?

En sevdiğiniz an ya da repliği buraya bırakınız ve çıkarken yanınıza şu yeşil bakışlı adamın artistliğinden ve Irmak’ın dik kafalı “Ne münasebet”inden alınız ?

Çekinmeyiiinnn,buraya kadar gelenlere hediyemiz ??

Seviyorum sizleri ❤️

Bu hikayede kalpler kırmızı ?❤️❤️

Görüşmek dileğiyle ?

Instagram: @derin_deniz__mavisi

Y.N.: Instagram’da hikayelerim, bölümleri, duyuruları ve envai çeşit konuşmalar için okur grubum bulunmakta,dm atarsanız buluşmuş oluruz ❤️

Tags:

Paylaş
3 Yorum
  1. Sultan güleç 2 sene önce

    Geç oldu ama geldim ve başlıyorum okumaya

  2. Sultan güleç 2 sene önce

    En baştan ozumseyerek okumak istiyorum okudukça da fikrimi belirtilen mutlaka ama fırsat bulamıyorum bir türlü??

Bir Cevap Bırakın

© 2023 Yazokur. Sizin için sevgiyle hazırlandı. MacroTurk

İletişim

Sizlere daha iyi hizmet edebilmek için bize mail gönderebilirsiniz.

Gönderiliyor
error: İçerik Korumalı

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account