Zarlar

Öncelikle bu kitapı: farid farjad,shaneh dinliyerek okuyabilirsiniz.?

1 sayfa: dünyanın adaleti, bir parça ekmek isteyen insanın gülümsemesi kadardır.

Bir parça ekmek…

Bir atmış boylarında kahve rengli gözleri ,düz ve dağınık saçlara sahipti,mahkeme için giydiği belli olan siyah Takım elbise giymiş… mahcup gözlerini etrafta gezdiriyordu .

Utanmak,insan oğlunun içindeki o garip duygunun yüzünden yerin dipine sokuyordu.çaresizlikte ,fakirlikte bu utancın en büyük sebebiydi.

Biraz sonra genç bir hakim girdi duruşma salona, kırmızı yakalı cümpesiyle,bakışını ilk önce sanıkta bir izlenim edinmek için dikerek yerine oturdu.

İçinden ,gözlerini mahcup bir şekilde yere dikmiş ,ellerinde büyük yanık ve kesikler olan sanığa ” çok genç ” dedi her gün bir çok suçluyu hapisaneye gönderirken hep yorgun ve düşünceli olan zihnninden geçiriyordu tek tek…

Genç sanık hakimin soğuk ve acılı bakışlarını vücüdunda hissederek titredi o da içinden” genç bir hakim beni yargılayacak he!” Hayatın acımasızlığını bak ,hele!’ ” diyerek kendisi hakkında suç duyurusu yapan kudurmuş fırıncıya baktı..

Fırıncı tehtitkar bir şekilde başını “sen göreceksin hayvan herif” der gibi sallıyordu.

Bir az sonra mahkeme başladı.hakim sert ve ciddi bir sesle.

_ mahkemize suç duyurusu yapan ,Mehmet Alagöz _ fırıncı, avukatın talimatıyla ayağa kalkıp hakimi başı ile selamlayarak oturdu_ selim yılmazı her gün fırınında ekmek kaçırmasın dan dolayı mahkemeye vermiştir..dedi

Hakimin her bir kelimesi genç sanığın yüzününden kullaklarına kadar kızarmasına sepep oluyordu.gözlerini yere dikmiş havale geçirmiş gibi yanıyordu..

Hakim,konuşurken gözlerini sanığa dikerek konuşuyordu.adama açıyordu ama bir hakim olarak romantik(duygusal) davranmamalıydı.

Sanğın yaşlı avukatı ayağa kalkarak ,
_ sayın hakim,suçların tamamını red ediyoruz..dedi ciddiyetle..o sıra karşı avukat ayağa kalkarak
_ itiraz ediyoruz sayın hakim dedi
Hakim soğuk bir tavırla
_ red kabul edilmedi diyerek elliyle oturmasını söyleyerek sanığın avukatına döndü
_ neden tüm suçlamaları red ediyorsunuz,delillerin hepsi _ elliyle kaldırdığı bir dosyayla_ bu dosyanın içinde ayan beyan gözüküyor…dedi.

Avukat gözleriyle ,hakim ellindeki siyah dosya gezdirdikten sonra ..
_ sayın hakim bey . Mehmet bey ile selim beyin bir anlaşma gereği ile selim beyin dört saat çalışması karşısında beş ekmek vereceği yönündeydi dedi

Kudurmuş bir köpeğe benzer tavırla, ayağa sıçrayan davaçı ,ağzında tükürükler saçarak..
_ vallahi beş ekmek demedim ,üç ekmek demiştim dedi

Hakim davaçı adam kızarak.
_ bir daha izin verilmeden konuşursanız sizi dışarıya artırım dedi.

Davacı adam ,avukatı vekili olduğu adamı sakin bir sesle sakinleştirdi. sandalyesinin arkasına yaslayarak sivri dişlerini bilediği sanığa gözleriyle izlemeye başladı.

Sanığın avukatı aynı sesle konuşmaya devam ederek..
_ evet, sayın hakim bey selim bey tamamen hakkını almak için o ekmekleri almıştır diyerek ellini siyah takımının çeketinin düğmesini düzelterek tekrar yerine oturdu.

Hakim bey selime kaçak bir bakışla süzdükten sonra karşı avukata döndü.
_ buyrun…
Karşı avukat
_ teşşekürler sayın hakim! Kesinlikle yalan söylüyorlar bakın! _ ayağa kalktı hakimin yanına giderek bir kağıt uzatı- bakın sözleşmede saddece üç ekmek yazıyordur .ama selim bey her gün beş ekmek alıyordu dedi.

Hakim sanığa döndü
_ herşey delilli ,sözleşmeye aykırı bir şekilde davranmaşın dedi.

Sanki ,gencin bir şeyle söyleyerek kurtulması için fırsat vererek .

Genç ayağa kalktı kimsenin yüzüne bakıpta göz göze gelmemek icin büyük bir çaba harcayarak…
_ sayın hakim ,sözleşmeyi bana okumam olamadığı için hiç bir şey anlamayamadım ,bu adamın sözüne güvenerek imzaladım dedi

Hakim şaşırmış bir şekilde bu zamanda hiç bir insanın, en azında okuma yazması olmaması mümkün mü diye düşündü ..

Karşı tarafın avukatı hakimden izin alarak ayağa kalktı ..
_ hakim bey ,bu nasıl mümkün olabilir bir insanın bilmediği bir kağıda nasıl imza atabilir ..dedi zafer kazanmış bir edayla .

Genç kinle baktıgı karşı tarafın avukatına içinden” para için vicdanını bile satatabilir ..serefiz!’ dedi

Hakim ,sanki gencin içini duymuş gibi ..
_ sizin yaptığınız vicansızlık o zaman dedi ..davaçıya..

Genç bir anda gözünü hakime dikti ..ayağa kalkarak konuşmak için izin istedi hakim ise konuşmasına izin vererek …

_ hakim bey ben, iki küçük kardesime bakıyorum daha çok küçükler ,akşamaları para kazanmak için çöpcülük yapıyorum,sabahları bu adamın yanında dört saatlik bir işte beş ekmek için çalışıyordum..ama bir gün bu adam iki lokmama göz dikerek artık bana üç ekmek vereceğini söyledi.bende sinirlenerek biraz küfür ettim …

Genç ne dediğini biraz düşünerek yere baktı.daha sonra derin bir nefes allarak devam etti .

_ o adamda bana ve aileme küfür edince sinirlenerek bir yumruk attım o da intikam için bana dava açtı …

Hakim ,davaçıya baktı,davaçı sinirlenerek..
_ yalan söylüyor,hadisiz herif! Dedi hakim ..
_ ikinci iktarım diyince sustu ..
Hakim biraz bulanık olan zihinni aydınlatmak için..
_ peki nasıl okumayı bilmesin dedi inanamaz bir tavırla ..

Genç hüzünlü bir sekilde
_ ben hayatımı sokaklarda geçirdim.daha okula gidecek yaşa gelmeden ailem öldü iki küçük kardesime bakmak zorunda kaldım…mendil sattım,daha küçük yaşımda dilendim,ekmek çaldım dedi

Hakim şaşırak ,üzüldü !’

Peki dedi o zaman” karar” dedi herkes ayağa kalktı .
_ hakim bir kaç dakikalık bir toplantıyla danıştığı savcı ve diğer hakimlerden sonra..
_ karak_ diyerek ellindeki tokmağı yuvarak tahataya vurdu_ davalı selim bey’in altı ay hapis cezasına ve üç bin TL para cezasına çarptırıldı diyerek tokmağı önünde duran yuvarlak tahtaya tekrar vurdu ..

Sanık altı ay hapis cezasını duyduğu anda saddece iki kız kardeşinin eğer hapse girerse ne olacağı düşündü

Gözleri doldu içinden” olamaz” dedi hakim ayağa kalktığı sırada iyice kardeşileri için korkarak ayağa fırladı.

_ ben zar hakkımı kullanıyorum dedi

Salondaki herkes bir anda dona kaldı. Avukatı gencin kolundan tutarak
_ yapma! Ben seni kurtaracağım merak etme dedi
Ama genç sözlerini tekrarlayarak
_ ben zar hakkımı kullanmak istiyorum hakim !’ diyerek nefretle gözlerini fırıncıya dikti

Hakim endişeyle ..
_ bundan eminmisiniz diye sordu
Genç başını evet anlamında salladı.

Hakimle beraber herkes tekrar yerlerine oturdu hakim… Titreyen bir sesle
_ zarçıyı çağırın dedi..
Herkes gibi şaşıran bir polis ,duruşma salondan çıktı .adamın gitmesiyle duruşma ölüm sessizliğine gömüldü..

Hakim genç adama acıyordu, genç sanık ise saddece burdan kurtulmak ve kız kardeşlerinin yanına gitmek için kendine son şans olarak gördüğü zarlara umut bağlıyordu..

Bir kaç dakka sonra yaşlı bir adamala beraber döndü polis

Yaşlı adam uzun boylu garip bir elbise giymişti bir soytarıya benziyordu ..
İçeri girdiği anda başıyla hakime selam verdikten sonra..

Genç sanığın kim olduğunu sordu .genç ayağa kalktı adam .genci süzdükten sonra.
_ bana bak! İyi dinle beni evlat!”… Zarla alakalı tüm hakklarını sana sayıyıcam..bir ,zarlar sana iki seçenek sunuyor biri ölüm diğeri kurtuluş

Ölüm ,olan kısmı şu eğer iki zardan da”bir” sayısı çıkarsa sonun ölüm ..yok eğer birinin üstünde” bir” diğerinin üstünde farklı bir sayı çıkarsa o zaman hakim beyin dediği olur. haaa!’tabi zarlar saddece bir kere atılmıyor tam üç kere attılacak ve …
Zarlardan ikiside “altı” sayısını gösterirse sen ,serbest bırakılırken ve sana davan açan adam hakimin verdiği kara ona uygulanır..anladın mı ?

.genç şimdi kurtulmak değil başınına haksızça bunları yaşatan fırınçıdan intikam istiyordu fırıncı ise korkuyor ve başına bir şey gelirse nasıl kurtulaçağını düşünüyordu.

Zarcı gence bakarak ..
_ tekrar söylüyorum anladın mı?
Genç evet anlamında başını salladı

Zarcı gülerek ” o zaman başlıyorum. Dedi. cepinde bir kese çıkartı kesedende beyaz zarlar ..
Hakim yanına giderek …
Atıyorum dedi. Hakim başıyla onayladı.
Zarcı bismillah diyerek zarları fırlattı..

Salon sessizliğe tekrar gömüldü.herkesin kalb ritimleri hızlanıyordu, terler şimdiden yüzlerinde süzülüyordu.özeliklede davalı ve davaçının..

Zarlar döne döne durdu birinci zar ,üstünde bir sayısı vardı.genc korkmaya davacı ise heyecanlandı ikinci zar ise altı sayısında durdu

Zarcı kahkalar atarak sanığa döndü
_ vallah keleyi kurtardı. Dedi

Hakim içinden “edepsiz adam” diye geçirdi.

Zarcılar hakimle aynı sıtatü de kişilerdir.. bu yüzden hakim zarrcıya bir şey söyleyemezdi..

Zarcı tekrar zarları ellerine allarak avucunun içinde döndüre döndüre hakimin karşısına attı

Zarlardan bir “altı saysında durdu.genc bir anda ayağa fırladı. bu sefer hiç bir ihtimal bile vermeyen davacı soğuk terler döküyordu.

İkinci zar altı sayısını verdi .yine aynı durum tekrarlanmaştı .zarcı bu sefer şaşkınlıkla
_ way be!’ yine aynı sayı dedi ..

O zaman son bir kere daha kaderine belirliyor,genç adam!’ dedi gülerek .

Yine zarları alarak avuçunun içinde saldı ve attı .
Bu sefer sondu.zarlar aynı anda döndü döndü ve durdu iki zarı. Üstünde de bir sayısı vardı.herkes haykırmaya başladı.

Fırıncı gülüyor,genç sanık kahırlar okuyordu . Sonuç belliydi.sanık beş ekmek için ölüm kararı almıştı.

Gençi ,iki tane zepani gibi adam sürükleye sürükleye götürüyordu genç.ağlayarak …
_ hayat iki ekmek parçası kadar ucuz mu,adalet bir zarrın kararı gibi …dedi.

Sözünü. Bittiremeden götürdüler genci
Genç gittiğinde zarrcı gülerek..
_ hayat bu ne olacağı belli olmaz dedi.

Hakim ise dolmuş gözlerle hiç sevmediği zarcıyı ,yıllardır okuduktan sonra bu noktaya anca gelişmişken bu adamın okumadan attandığı için küçümseyici bir bakışla..

_ evet haklısın hayat hiç belli olmuyor dedi.

Sonuç : genç saat akşam birde ailesiyle görüştürdükten sonra zehirlenerek öldürülür.fırıncı ise yine aynı işi bir başka adama veridi iki ekmek karşılığında…