UMUT DOLU DİYARLAR II
YANGINDAN KALAN O GÖZLER
TANITIM
Bir kalp, bir başkası için attığını söylediklerinde ‘O kalp değil, hormonsal tepkidir.’ diye cevap verirdim ama öyle değilmiş gerçekten de… Bunu, O’nu görene denk hep öyle sanırdım meğerse benim kalbim onu gördükçe hızlanıyormuş…
Gözlerinin ta içine baktıkça içimde bir şeyler kopup gidiyordu. O’nu görmek için sevmediğim bir mesleğe maruz kalıyordum. Benim mesleğim psikolog olduğu halde, O’nu her gün görmek için hosteslik yapıyordum. Sırf ona yakın olayım diye o, çok korktuğum uçağa biniyordum.
“Sen yüksekten ölesiye korkan kadın… Ben ise alçaklıktan korkan adam…” diye fısıldadı kulağıma doğru. O konuştukça benim kalbimin atışı haddini aşıyordu. Gözlerine bakamıyordum. Orada bir ifadesizlik görmekten korkuyordum.
“Her şehirde seni anmıyorum. Adını dair söylemiyorum. Çünkü sen şehir değilsin, sen kalbimin ortasındaki şehirsin Süveyda… Bilmediğim bir ülkeye gittiğimde bile seni de yanımda götürüyorum. Çünkü sen, benim içimdeki en güzel şehirsin. Seyahat edemediğim, adını bile bilmediğim bir şehir…”
Elini benim pembe olan yanaklarıma götürürken, kalp krizi geçirmekten korkuyordum. Bu adam… Bu adam, benim için felaketti. Dudağım hafif araladı. Uçak pistinin ortasındaydık. Yine bir başka ülkeye, şehre yolculuk yapacaktı ve… Beni uçağa bindirmemek adına hassas noktamdan vuruyordu.
Beni, kendisiyle tehdit ediyordu.
Ama ne yaparsa yapsın yine o uçağa binmenin yolunu bulurdum. Ve yine ondan ayrılmamak adına her şeyi göze alırdım hem de her şeyi…
“Ah, Süveyda! Adını anarken bile içim gidiyor… Sana bakmak bile yangınken, sarılmak kim bilir ne kadar yakıcı olur.”
Tags: #ayrılık #mahalle acı asker barlas pilot süveyda