YAĞIZ EFE’NİN MASAL KİTAPLARI
(KURT İNİ)
Babası işten geldiği sırada Yağız Efe televizyonda çizgi film izlyordu. Babasinin geldiğini Gören Yağız efe neşe ile koşarak babasının kucağına atladı. Babası elinde bir paket ile gelmişti. Küçük Yağız paketin kendisi için olduğunu anladı ve paketi alarak açmaya başladı. Paketin içinden bir masal kitabı çıktı. Bu hediye Yağız’in pek hoşuna gitmemisti. Çünkü kitap okumayı sevmiyordu. Yavaş hareketlerle kitabı masanın üzerine bıraktı ve televizyon izlemeye devam etti. Babası
-Kitabını okumayacak misin çocuğum ? Dedi.
-Okumak zorunda mıyım ? Sevmedim bu kitabı Diye cevap verdi küçük Yağız .
-Tabiki okumak zorunda değilsin . Ama sevip sevmedigine karar vermen için önce okuman gerekmez mi ?
Babasının bu sorusuna cevap vermeden televizyon izlemeye devam etmiş. Bir süre sonra babasının sözlerini düşündü. “ denemekten zarar gelmez” dedi içinden. Masaya oturdu ve kitabi okumaya başladı. Kısa bir süre sonra dışardan bazı tıkırtılar duyan Yağız Efe seslerin nerden geldigini öğrenmek için bahçeye çıkmış. Çalıların arasinda birşeylerin olduğunu anladi ve oraya doğru yürümeye başladi. Birden karşısına gri bir kurt çıkti. Kurt kendisini görünce korkan yagiz’a
-Korkma sana zarar vermem dedi.
Yağız Efe kurdun kendisi ile konuştuğunu görünce şaşırmıştı.
-Sen nasıl konusabiliyorsun. Dedi minik yağız şaşkın bir ifade ile.
-Çünkü ben otugenden geliyorum. Adım Asena. Dedi kurt.
-Orasida neresi dedi. Minik yağız şaşkın bir ifade ile.
-Beni takip et dedi Asena .
Caliligin arkasındaki geniş bir deliğin önüne geldiklerinde yağız Efe
-Buda nedir diye sordu ?
-Burası benim geldiğim yer. Bir kurt ini . Otugene gitmemiz için burdan gecmeliyiz. dedi Asena.
Kurt ininde bir süre ilerledikten sonra minik yağız çok yorulmuştu.
-Daha gelmedik mi ? Dedi asenaya .
Asena gülümseyerek
-Az kaldı. Geldik sayılır yağı efe . Dedi.
Sonunda yürüdükleri mağaranın sonunda ışık görünmüştü. Dışarı çıktığında küçük yağız Efe gördüğü manzara karşısında şaşkınlıktan kalakaldı. Önlerinde kocaman bir orman, bu ormanın ortasından geçen bir dere vardı. Derenin suyu o kadar temizdi ki, yağız Efe derenin dibindeki çakıl taşlarını görebiliyordu. Hemen etrafı dolaşmak istesede çok yorgundu.
-Burası çok güzel . Dedi şaşkınlıkla.
Yağız efenin şaşkınlikla etrafı izlemesi asenanin çok hoşuna gitmiş. Gülümseyerek
-Gel seni dostlarımla tanıştırayım . Demiş.
Birden gök yüzünden kanatlı bir at yanlarına süzülerek inmiş. Yağız Efe kanatlı atı görünce çok heyecanlanmis.
-Sende kimsin böyle . Dedi coşku ile.
-Merhaba benim adım tulpar.
-Benim adımda Yağız Efe
-Biliyorum Yağız Efe . Asena geleceğini soylemisti.
Tulpar neşeyle ayaklarını yere vurdu. Sevimli misafirine etrafı gezdirmek istiyordu.
-Hadi Asena Yağız Efe ye etrafı gezdirelim. Dedi tulpar.
Tulparin bu teklifi her ne kadar Yağız Efe ye cazip gelse de yorgunluktan yuruyecegini hiç sanmıyordu.
-Çok isterim ama biraz dinlenmem lazım. Yolculuk beni çok yordu . Dedi.
Tulpar gülerek
-Yürümene gerek yok. Ben seni gezdiririm dedi.
Yağız Efe tulparin bu teklifini memnuniyetle kabul etti. Yağız efeyi sırtına alan tulpar hızla gökyüzüne doğru havalanirken
-Hadi Asena ormana kadar yarisalim.
Diye bağırdı. Asena kırlarda hızla koşarken tulpar ve yağız Efe gökyüzünde süzülerek ormana kadar yarıştılar. Ormana vardıklarında yağız Efe sevinç ile tulparin üzerinden atladı ve dişi kurt Asena ya sarıldı.
-Beni buraya getirdigin için sana çok teşekkür ederim Asena .
-Geldiğin için asıl biz sana teşekkür ederiz yağız efecim.
Dere kenarına geldiklerinde yağız Efe ve tulpar dereye girip eğlenirken kurt Asena da onları kenardan izliyordu. Üç arkadaş hepbirlikte neşe ile vakit geçirirken yağız Efe bir ağlama sesi duydu. Ses ormanın içinden geliyordu. Asenanin yanına gitti ve
-Bu ağlama sesi kimden geliyor Asena ? Dedi.
-Bilmiyorum ama sesler ormanın içinden geliyor .
-Hadi gidip bakalım .
Birlikte ormanın içine doğru yürüdüler. Bir süre sonra büyük çam ağaçlarının arasında küçük bir agaccigin ağladığını gördüler. Yağız Efe ağlayan ağacın yanına yaklaştı .
-Neyin var küçük ağaççık neden ağlıyorsun ?
-Bu sık ormanın ortasında kaldım. Etrafımdaki kocaman ağaçlar yüzünden ne güneş alabiliyorum, nede derenin suyunu icebiliyorum. Bu yüzden böyle küçük kaldım. Dedi İnleyerek.
-Yağız Efe küçük agaccigin bu durumuna çok üzüldü. Asenaya dönerek
-Bu agacciga yardım edelim mi Asena ?
-Gerçekten yardım etmek istiyor musun yağız Efe?
-Yardım etmemiz gerekmez mi ?
-Bunun kararını kendin verebilirsin. Ne yapmak istediğine sen karar vermelisin.
-Ona yardım etmek istiyorum.
-Öyleyse hadi bakalım bu küçük agacciga yardım edelim.
Yağız efe onca ne yapması gerektiğini düşündü. Sonra
-Seni burdan alıp güneşe ve suya ulaştırmamiz lazım dedi.
-Peki bunu nasıl yapacağız diye sordu tulpar.
-Babamla birlikte bahce de bitkileri topraktan kökleri ile alıp başka yerlere ekiyorduk. Böylece bitkiler zarar görmeden yerlerini degistirebiliyorduk. Şimdide böyle yapacagiz .
Yağız Efe küçük agaccigin etrafındaki toprağı dikkatlice kaldırmaya başladı. Tüm köklerini topraktan kurtardıktan sonra
-Hadi tulpar şimdi bu küçük agaccik için güzel bir yer bulalım dedi.
Tulpar ile birlikte havalandilar. Ormanın içinden geçen dere ilerdeki yüksek dağın tepelerinden geliyordu.
-Dağın üzerinde bu sevimli ağaççık için biryer vardır . Dedi yağız Efe.
Dağın tepesine indiler ve derenin kenarına bir çukur kazdilar. Küçük agaccigin köklerini çukura koyup üzerini toprakla orttuler. Küçük ağaççık kökleriyle suyu içip, yapraklarıyla güneş ışıklarını içine çekince hızla büyümeye başladı.
-Çok teşekkür ederim yağız Efe. Dedi neşeyle küçük ağaççık.
-MUtlu olmana sevindim . Dedi yağiz Efe.
Birine yardım etmenin verdiği sevinçle yıllara bindi ve ormana asenanin yanına gitti. Gün bitmek üzereydi. Güneş yavaş yavaş batmaya başlıyordu. Asena
-Artık gitme vakti geldi yağız efecim. Dedi.
Yağız efe gideceği için uzulse de gitmesi gerektiğini kendiside farkındaydı.
-Tekrar gelecek miyim peki ? Diye sordu asenaya
-Tabiki geleceksin. O zamana kadar kendine çok dikkat et. Hadi sana evine kadar eşlik edeyim.
Asena tulpar ve yağız efe kurt ininin önüne geldiler. Tulpar ,
-En kısa zamanda görüşmek üzere yağız Efe dedi.
Yüzünde hep aynı neşe ve sevinç vardı tulparin. Asena ve yağız efe kurt ininde içeri girdi. Eve geldiklerinde Asena Yağız Efe ile vedalaşarak ayrıldılar. Yağız efe tam eve doğru yürürken birden bire kendini masanın başındaki sandalyede otururken buldu. Babasının aldığı kitabı okurken uyuyakalmis bu sırada rüya görmüştü. Koşarak babasinin yanına gitti ve gördüğü rüyayı babasına anlattı. Babası gülerek
– Ben bu rüyayı biryerlerden hatırlıyorum sanki .dedi.
Oğluna sarıldı ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. Yağız efe gördüğü rüyayı çok sevmisti. Babasına
-Baba, bana bir daha ne zaman masal kitabı alacaksın ? Diye sordu.
– En kısa zamanda çocuğum . Dedi babası.
Tags: çocuk fantastik hikaye Masal