TEKLİF

 TANITIM

“Kendi ayakları üzerinde duran bir kadın her zaman zarar görmeye daha açık haldedir.” Küsüp kapının önüne konulmadan  önce babam bu kelimeleri yüzüme tokat atar gibi söylemişti. Yüreğimin sesini dinlemem gerektiğini ve adımlarımı kalp ritmime göre şekillendirebileceğimi babamdan öğrendim ben. Bir kız çocuğunun top oynayıp ıslık çalabileceğini,saçını örmek zorunda olmayışını,kadın ve erkeğin eşit olabileceğini…ve daha bir sürü şeyi babam aşıladı bana. Ne ironi ama…

  Böyle büyüdüm ben. Bu duygularla ODTÜ inşaatı kazandım ve derece ile bitirdim. Şantiyelerin bir numaralı stajyeri oldum. Şimdi ise Kumtaşlar İnşaatta baş mühendis olarak çalışıyorum ve Ankara’nın betonlaşmasına destek oluyorum.

  Güçlü bir kadınım. Küs ve kırgın olsam dahi babamın söylediği sözler kelimesi kelimesine kulağımda hala-ki ben öyle sanıyormuşum. Trafikten bunalmamak için arabamı almayıp,sevgilimin de teklifini geri çevirerek toplu taşıma aşkımın peşinden koştum. Koştum evet koşmasına ve duvara tosladım! Cüzdanım çalındı! O süre zarfında düşündüğüm tek şey, kredi kartlarımın şifrelerinin de olduğu kağıdın cüzdanımda olmasıydı. Çünkü ben balık hafızalıyım. Sayısal okuyan bir insanın bu halde olması içler acısı gerçekten. İnanabiliyor musunuz? Yetmiş yaşındaki Bakkal Fehmi Amca benimle dalga geçiyor.

  Keşke tek derdim kredi kartlarımın hunharca kullanılacak olması olsaydı. Ama kahpe kader yine ağlarını ördü ve beni dolandırıcıların kucağına bıraktı. En güzel uyandığım sabaha ağlayarak veda ettim gece. Karşıma aldatılmış bir adam dikildi ve evli olduğumuzu söyledi!! Kimliğimle beraber hayatım çalınmıştı. Anlayacağınız bekar uyandığım güne evli olarak devam etmişim ve bundan haberim yoktu.

  Yine ne yaptım ne ettim babamın nasihatini unuttum. Onu da unuttum evet! Hayatım pamuk ipliğine bağlı oldu ve ben, benden yardım isteyen o aldatılmış adamı asla geri çeviremedim…

Tags: aile aşk dolandırılma dostluk evlilik fedakarlık hırsızlık hüzün kimlik