Olmak ya da ol’A’mamak…
İşte tüm sorun tam da dilinin ucundaymış gibi.
Tek baskısında rafa kaldırılmış,
Bir cümlesine bir harf daha eklense, bütün şiir, bütün sayfa, ya da koskocaman o kitap;
Anlamını bulacakmış gibi…
Durmadan kendini aradığın çölde kumlara karışmak,
Ya da farklı kumlarda aynı durumda bulunma hali…
Denizin tuzuna bulansa,
Dalgalara okşansa, renklerini ortaya saçacak bir sandal;
Ayak basmayan o sahilde, aynı, o denizin tuzuyla,
Çürümeye yüz tutmuş gibi…
Olmak ya da olamamak…
Benliği anlamaya çalışırken, aklın bendinde BEN’liği kaybetmek gibi…
Eksik bir şeyin peşinde, koşup durup,
Sıkışıp kalmak;
İki alemin arasında;
Yerle yeksan,
Gökle uçsuz bucaksız,
budaksız bir ağaçmışcasına, sonsuza uzanmak gibi..
Kendinden ne kadar kaçmaya çalışsan da,
Ya da, her ne kadar kendine koşup,
Kendini yakalamaya çalışsan da;
Yalnızca yerinde saymak;
Sonsuz sayıda tekrarlayan bir an’da, sıkışıp kalmak gibi…
Olmak ya da olamamak
Yazdan kalma bir lunaparkta, tam rüzgâra kavuşacakken durdurulmuş, raylarda takılı kalmış,
Asla istikametine varamayacak, bir vagon gibi…
İzlemediğin filmlerin başrollerini oynamak,
Yazmadığın şiirin gizli öznesine sığınmak,
Daha kaybetmediğini sevdiklerinin yasını tutmak,
Ve boğazında ne yutkunabildiğin, ne de tükürüp atabildiğin bir yumruyla yaşamak gibi…
Olmak ya da olamamak…
Hiçliği anlamak için, kendinden yola çıkıp,
Çok şey olabilecekken hiçbir halta yarayamamak;
Asla yama tutmayan, yaralı bir palto gibi,
Hep bir eksiklik, yetersizlik hissi…
Olmak ya da olamamak,
Aslında, hiçbir şey olmamak gibi.
———Gecenin 4ü5geçesine not——
Yazan, Dilay Arslan
Zürich,
16.01.2022
Tags: #çaresizlik başarısızlık korkusu ergenlik kimlik arayışı melankoli olmak ya da olmamak shakespear varoluşsal kaygı Yalnızlık yön bulma telaşı
Kesinlikle nefis bir yazı. Tadı damadığımda kaldı.
Çok teşekkür ederim yorumunuz için. Çok mutlu oldum. İnşallah yakında daha başka yazıları da burada görebileceksiniz.
Ayrıca vieoyu yeni farkettim. Seslendirmemi de eklediğiniz için çok teşekkür ederim 🙂