Ramazanımız Mübarek Olsun
Uykunun bedene verdiği rehavetle kapanmak üzere olan gözlerimizden, bir nefeslik gül kokusuyla analım seni Ey Allah’ın Rasulü
Yüreklerimize rahmeti üfleyen Allah a hamdolsun, bizlerin aydınlığı, kazanmışlığı, kurtuluşu için gönderdiği elçisine salat ve selam olsun.
Hayatın inişli çıkışlı yolların da heybesine, ‘vahiy’ ve ‘ayaklı vahiy’ olan Nebi’yi örnek edinenlerden Rabbim razı olsun, bizleri de onlardan eylesin inşallah.
Siret-i defalarca okuyalım, o pak ashabın ve El-Emin Efendimizin(sav) ömür satırları bizleri derinden etkiliyor. Doğumundan ölümüne kadar mücadele ve teslimiyetinden ödün vermeyen biricik peygamberimizi satırlara mahkum ediyoruz maalesef.
Müreffehçe tükettiğimiz soluklarımız çöl kumlarında yaşanmış onca ömrün tahayyülünü bizlere an be an hatırlatması gerekirken, sefahatin içerisinde en ulvi duygularımızı bir daha yeşermemek üzere toprağa gömüyoruz. Ne yazık ki bu toprağı beslediğimiz kaynakta zulüm ettiğimiz insanların gözyaşları.
Allah Rasulü(sav)nün hem siretiyle hem suretiyle kendisine en çok benzeyen kızı Hz Fatıma’nın ‘Muhsin’ adını verdikleri oğlu çocuk yaşlar da rahatsızlandığın da sahabeler son nefesini vermek üzere olduğunu anlıyorlar. Nebinin kucağında ki yavrucak son anlarını yaşarken Allah’ın habibi ağlıyor. Hem ciğerine ağlıyor, hem de ciğerinin ciğerine…Sahabelerden birisi ‘sen ağlar mıydın’ dediğin de Rasul-u Zişan Allah’ın merhametini insana haşir eylediğini anlatıyor. Şimdiler de gözyaşlarının bile alay konusu haline gelip ağlayan insanlara rahmeti nazarlarla bakmak yerine yüreğini daha da derinden inciterek merhametsizlik yapar olduk.
Allah, Hz Ali’yi nübüvvet sulbünü devam ettirmesi için Fatıma ya eş, Rasul’e yoldaş eyledi. Bir gün evlerin de yiyecek aşın bulunmadığı zaman diliminde evde bulunan altı akçeyi alarak çarşıya gidiyor. Hz Ali çarşı da iki müslümanın birbirlerini boğazlarcasına kavga ettiklerini görüyor. Onlara meselenin ne olduğunu sorduğun da borcunu ödeyemediğini söylüyor alacaklı. Ne kadar borcu olduğunu soruyor Nebinin yoldaşı ‘altı akçe’ diyor alacaklı. ’Ben onun yerine borcu ödesem kabul eder misin?’ diyerek altı akçeyi evde aş bekleyen yavrularına rağmen iki müslümanın arasını düzeltme pahasına hibe ediyor. Muhtaçken başkasının ihtiyacını gideriyor. Eve döndüğünde sırtına sağına soluna bakınan iki yavrucak, iki Hasaneyn açlığa yokluğa talip.
Bu hadiseleri okuduğumuz da yüreklerimiz daralıyor, hüzünleniyoruz belki ama hüznümüz birkaç gözyaşının ardından kesiliyor. Teslimiyet satırlar da kalıyor yalnızca. Gerçek hayatta birbirimizle olan çekişmelerimizden kalplerimizi kas katı hale getirdiğimizi göremeyecek kadar hırçınlaşıyor benliklerimiz. Mazlum insanlar öldürülürken fütursuzca, bizler günü birlik kavgalarla merhamet cinayetleri işliyoruz. Allah’ın ruhundan üflediği en mümeyyiz vasfımızı katlediyoruz.
Ramazan bizlere bedeni aç bırakmaktan ziyade ruhu bir doyumda vermeli. Bir hurma ile sahur ve iftar yapan ashabı bildiğimiz halde envai çeşitlerle doldurduğumuz midemizi ruhen de doyurmak zorundayız. Artık silkinmek zorundayız müslümanlar. Artık nankörlük duvarlarını yıkmak zorundayız. Muhtaçken kardeşini tercih edebilecek bir hüviyete bürünenek kadar hayatla, nefisle bizi bu benlikten alıkoyan her türlü hasletle mücadele etmek zorundayız.
Muhtaciyet yalnızca maddi bir durumda hasıl olmayabilir, bizler bu gün güzide ashabın yaşadığı ortamdan kat be kat şaşalı imkanlara sahibiz. Musab bin Umeyr’in bedenini kapatacak kefeni dahi yokken bizler kaybettiğimiz bir yakınımızın mezarını en gösterişli mermerlerden yapma iktidarın da ölümleri dahi süsler olduk.
Sevgimizi infak edelim, merhametimizi infak edelim. Kardeş aile seçip maddi imkanlarını sahiplenerek paralarımızın infağını , zekatını ifa ederken kalbi duygularımızı en içten dileklerimizle din kardeşlerimize karşılıksız verelim. Ramazanı böyle ihya edelim müslümanlar.
Hemen bu gün şuan şu saniye günlerce belki de aylarca görüşmediğimiz bir kardeşimize, yahut akrabamıza o bizi arayıp sormamasına rağmen arayalım, gönlünü alalım, ruhumuzun infağını verelim. Yüklerimizi atalım üzerlerimizden.
Rahmet ayı Ramazanı bütünsel anlam da yaşamaya biz azmedelim göreceğiz Rabbim bizlere katından karşılıksız ikramlar sunacaktır. Karşılıksız vermek zor değil, inanın bir insanın gönlünü almak zor değil kardeşler. Haklı olduğunuz halde nefsinizin gururunu kırabiliyorsanız imtihanlarınızdan birini kazandığınıza emin olabilirsiniz. Vicdanlarımızı her türlü zulmün yaşanmaması adına direnmesi için haydi müslümanlar kalpsel infağa!!!
Bizler kardeşiz, müslüman müslümana zulüm etmez, hakkını çiğnemez, kanı canı ve malına göz dikmez. Ayağına diken batsa kendinden bilir. Birbirini sevmedikçe iman etmiş olmaz. Haydi iman edelim müslümanlar. Ramazan imanımızı tazeleme ayı olsun, Ramazan ayımız mübarek olsun.
Betül Güler
Tags: Deneme hatırlatma
Hepimizin Ramazan ayı mübarek olsun, huzur dolu geçsin, İnşallah ?❣????