pencere

/son/

Suskun kadınların ağıtıydım ben
Babil’in mor düşlerine asılmıştım
Suçum karanlığa tetik çekmekti
Ve yavuklusu bendim çarmıhların
Kan çiçekleri sürülen dudaklarım
Nükleer aşklara meydan okuyordu
Kırık bir kısrak topuğunun sesiyle
Havari türküleri satıyordum aleme
Giyotine namlu dayayan gülüşlerim
Ve yağmurla yarılmış etimin kokusu
Ölümcül bir mizansenin ayak sesiydi

Kirpiği yırtık gözlerin bakışıydım ben
Ağzıma doldurduğum yıldız taneleri
Karanlık haritalara sürüklüyordu beni
Ve hercümerc soluklu meleklerden
Dualar savuruyordum taş nehirlere
Rutubet kokan damarlarımdaki tuz
Susuz süvarilerin cüzzam yarasıyken
Göğsüme çizdiğim düş parçası gülüşü
Alnıma damlayan kıyametle birleştirip
Harfler kundakladım esrik provalardan

Damgasız bir aşkın kurbanıydım ben
Ayaklarıma dolanan kızıl cehennem
Kuyular açıyordu içimin yusuflarına
Ve susmaktaydı canhıraş yumruğum
Ay perçeminde yakılan yakamozlar
Şafakları parçalayan bir fırtına gibi
Sessizce sokuluyordu titrek alnıma
Ve bir yanım pusu kuruyordu göğe

Toprağa siperlenen gül namlularıyla
Yıldızlar düşürüyordum avuçlarıma

Masum çocukların yangınıydım ben
Suya düşen semâzen çığlıklarından
Ezgiler sızıyordu bezirgân umutlara
Ve ağlıyordu kafeste tutsak güvercin
Sinsi hayaller peşinde koşarken çağ
Tahta bir bebeğe adanan gülüşleriyle
Haberdar olmadıkları ateş çukuruna
Masaldan odunlar taşıyordu çocuklar
Ve karanlık bir gökyüzü sahnesinde
Yırtık uçurtmalar uçuyordu hazinle

Mesrur bir kavganın adımıydım ben
İskelet hüznüyle bileylenirken kent
Heykelleri kanla örmek sevdasıyla
Piramitleri ters çeviriyordum inatla
Ve siliniyordu taşın altındaki mühür
Ejderha gölgesi sıçramış kaldırımlar
Sıyırırken iffetin en mahrem yanını
Çakallar uluyordu aşkın merkezinde
Ve yosma bir saltanatın kursağında
Kurban ediliyordu en meşru hayaller

Yıkılmış bir ömrün günahıydım ben
Boynuma vurulan ihanet zincirinden
Prangalar takmıştım kayıp gençliğe
Ve çöküyordu sol yanı kadavramın
Eski bir sarkacın kalbine değer gibi
Kutsal bilip içiyordum tüm elemleri
Ve bir nokta belirirken karartılarda
O siyah damgalı elbiseyi giyiyordum

Tags:
Paylaş
4 Yorum
  1. Zeynep Kübra AVŞAR 2 sene önce

    İlk defa okumuş gibi okudum yine ve yeniden…

  2. Yazar
    Âwdil 2 sene önce

    Eyvallah Zeynep hanım.Güzellik sizin,yüreğinizden neşvünema olur,yoksa bizden yana bir şey yok.

  3. Zeynep Kübra AVŞAR 2 sene önce

    Yüreginize sağlık çok güzel.

Bir Cevap Bırakın

© 2023 Yazokur. Sizin için sevgiyle hazırlandı. MacroTurk

İletişim

Sizlere daha iyi hizmet edebilmek için bize mail gönderebilirsiniz.

Gönderiliyor
error: İçerik Korumalı

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account