Benimi soruyorsunuz çöllerin asi vaşağına
İşte şu heykelleşmiş portre benim
Benim ürkek gecelerin mat silahşörü
Şarjörümden kan damlar yoksul ceplere
Mızrakların ucundaki kirli pas benim
Adımdır denizin dibine gömülen mekruh sevda
Geceyi karartır gözümdeki şuh yıldız
Yağmur kedisinin tüylerindeki yarayım ben
Kanadı kelepçelenmiş bir güvercin uykusuyum
İsyan kokan laleler var avcumun inlerinde
Yılan zehrini kuşanıp içtim gri asırları
Sırtıma yaslanan miğferlere sorun beni
Benim zafer kokan yenilgilerin esmer faili
Benzine budanmış ateşleri soğutur nefesim
Zindan gecelerin gaz odalarında üşüyen benim
Benim isyan yağmurunu yağdıran al bulut
Nasırlaşmış yürekte iki hecelik kılıç gibiyim
Kınında mahpus kalmış cesaretlerim var
Şu yaradan erguvan çıkaran neşter benim
Benim cesetlerin alnına kına yakan öksüz
Sırtlandım yakasız gömleklerin yırtıklarını
Al kefenlerin duvağına döşedim dinamitleri
Kabirden yayılan peydahlanmış ölümler benim
Benim Azrail’e kendi ömrünü boğduran kol
Kara destanların çırılçıplak süvariliğindeyim
İşte kulağımda suskun bir ses bombası
Ömrünü tren raylarında ezdiren çocuk benim
Benim tabelalara kabrinin yolunu çizen
İntihar çiçekleri duruyor ensemin aynasında
Severek geldiğim savaştan söverek çıkıyorum
Şu zillet kapsülünde duvarı delen yumruk benim
Benim serçe dudağına atılan karanfil çizikleri
Ecel namlusu doğrulmuş pas tutmuş gövdeme
Ağlayan bulutları kanımın rengiyle boyamışım
Saçlarınızın tetiğini tutuklaştıran nem benim
Benim pencerenize düşen kanla karışık yağmur
Tags: #şiir
Kanadı kelepçelenmiş bir güvercin uykusuyum
İsyan kokan laleler var avucumun ininde…
Bu satırlarlara ruhumu bırakmışımdır… Kalemine bereket, maşallah barekallah …