1.
Çocuk olmak..
Saf bir yürek, boş bir sayfa, amaçsız mutluluk.
Kendime sordum.
En son ne zaman gerçekten mutlu hissettin?
Çocukken, bahçedeki toprak ile oynarkendi. Hiç bir sebep duymadan mutluydum.
Ve ikinci soru. Peki şimdi, gençken ne zaman?
Ben.. şey de. Şey, bilmem hepsi sahte gibi. Sadece sebep varken güldüm.
İnsanların beş duyusu. Ve tarif edilemeyecek kadar duygusu vardır. Bazı anlar olur ya ne üzgün ne mutlu ne kızgın o duyguyu sözcüklere dökemezsiniz.
en garip şeylerden biri ağlamak, nedir bu ağlamak. Hem üzgün hem mutlu hem korku hem kızgın. Neden hepsinde var. Bebekken ağlayarak isteklerimizi belirtirdik. Yemek için ağlar yemek gelirdi, şimdi ne geliyor ve ne için ağlıyoruz şimdi elime ne geçiyor.
İnsan olmak ne gerektirir. Hiç düşündünüzmü. Sorun kendinize. “insan olmamın amacı ne” bu hayatın amacı ne gibi bir sorudan farklı. İnsan olmak bedenen değil, ruhen insanlık ne demek. Ne yapınca insan olmuş oluyoruz?
İnsanlık ölmemiş diyoruz ya. İşte ne bu insanlık. Ben insan olmayı başarıyormuyum?
Şimdi hayel edin. İlk insanların yanında olduğunuzu, ne görüyorsanız görün fakat onların insanlığı bilip bilmediğini biliyormusunuz. Nasıl anlarsınız bedenen değilde rularının insanlık barındırdığını.
Şimdi içinden saçmalık bu diyebilirsin. Yada derin düşüncelere dalmış olabilirsin. Sorgulamak doğruyu bulmak. İyiliği bulmak. Ying ve Yang uyumunu keşfetmek. Kötülüğün neye göre değerlendirildigini bulmak. Kendini bulup insan olmayı denemek. Hayata seçimler ve isteklerimiz bizim bu olduğumuz yere getirdi mutlu mutsuz, iyi veya kötü burada bulunma nedenimiz bizim iyilik yapmak istememizmiydi yoksa kendi çıkarlarımız uğruna iyi sandıklarımızmıydı. Yoksa iyi sandığmız insanlar uğruna harcadıklarımızmıydı.
Ben neden soru kalıbını severim. Cevapların doğruluğunu sorgulatır. Bence hayatınızda neden sorusunu daha çok yerleştirin.
Ve iyilik görecelidir. Lafı çok doğru. Düşünün bir sınıftasınız sınava girmisiniz ve sonuçlar açıklanacak, ve yüksek alamaz isen ailen sorun çıkarabilir. Sonuçlar açıklandı ve sen sınıf birincisin. Evet bu senin için harika iyi bir olay. Sen kendin için iyi olanı yapabildin. Peki yan sıranda oturan başı öne eğilmiş bir arkadaşın var. Bide bu duruma onun tarafıyla bakalım, ailesi baskı yapan ve bu sınavdan birinci çıkmazsa okulu bırakmak zorunda kalacak biri bu. Ve sen onun için şu anda kötü birisin. Ama senin hiç bir suçun yok iken neden kötü oldun. Evet buradaki asıl sorun aileler fakat sana anlatmak istediğim şey, dünaydaki trilyonlarca insanın her biri kendi için iyi tarafı hayatında daha çok seçer ve öyle yaşar. Ve herkes kendine iyidir.
Gelelim baştaki olayımıza gerçek mutluluk neyden geçer. Çocuk olmaktanmı? İyi olmaktanmı? Herkese iyilik yaparak mı. Hiç bir sebep yokken mutlu olmak artık zor sanırsam.
2.
To be or not to be.
Olmak ya da olmamak.
İnsan olmanın anlamını anlamaya başladınız mı?
Yoksa insanlık denen bu kavramı anlamını bilmeden hala taşıyormusunuz. Şu varki insanlık denen şey hayvanlarda da var derken şaka değildi. Bir jaguar bir maymuna annelik yapabiliyorsa. Burada insanlık kavramının temeline dayanıyor iç güdüleri ağır gelen bu varlık nasıl olaki o maymunu yemedi. (Eğer araştırırsanız bu olayı bulabilirsiniz.) Düşünmek insana özgü ise bu hayvan neden iç güdüleri ile hareket etmedi. İnsan olma kavramını burada yine soru işaretleri ile bir kenara bırakıyorum. Sizinde bu konu üzerinde düşünmesini isterim.
İyilik kavramına gelellim. En son ki örneklendirmemizden yola çıkacak olursak herkesin kendi kuralarına göre iyi olduğunu ifade etmiştik. Peki sizin başkaları için kötü fakat kendiniz için iyi bir şey yaptığınız zaman siz hangi karakter oluyorsunuz iyi mi yoksa kötü mü.
İyilik görecelidir lafı kadar doğru bir şey yok sanırsam.
Pi bir soru daha ” daha önce başkasının mutluluğu için kendinizi üzen bir şey yaptınız mı.” Kendi kendinize kötülük yapmak ne kadar saçma demi ama yaptınız. Hepimiz yaptık. Zamanında çok fazla arkadaş kazığı yemiş biri olaraktan şunu soyleyimki. Kendinize yaptığınız bile bile kötülük diğerlerinin size yaptığı kötülüğü örtbas edebiliyor.
Kendini sevme kavramı neydi. Oturup kendi kafamı okşamaya başlamak mi.
‘ seni seviyorum’ dediğiniz bir aynaya yalan söylemek mi. Kendini sevmek.
Aslında bu o kadar önemli bir durum ki. İnsan önce kendini sevebilsinki etrafındaki varlıklarıda sevebilsin. Sizce siz kendinizi ne kadar seviyorsunuz
%20. %50. %70. %90. %100
İlk hangisini seçtiniz.
%20 eyerki bu ise. kendi bedenin hakkında şikayetlerin çok fazla. Huylarını ve davranışlarında sevmiyorsun. Ama aslında sevmiyor değil başkaları gibi olmak istiyorsun. Bunu kabul edemeye bilirsin. Zaten sorunda kabullenmemeden başlıyor. kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeden direkt kendinizi sevmediğinizi düşüyor ve kendi kendinizi aşağlıyorsunuz.
%50 yarı yarıya.. kendiniz ile ilgili şikayetlerinizi başkalarına anlatıyor ve yanlızkende keşke şöyle olsaydım gibi konuşmalar yapıyorsanız. Kabul edemediğiniz yanlarının olduğunu söyleyebilirim. Kendinize bakıyor, iyi giyinmeye dikkat ediyor. Olabilirsiniz başkalarına kendinizi kanıtlama ihtiyacınızdan dolayı onlar tarafından kendinizle ilgi iltifat yada yorum duymak kendi kendinizin sizi sevmesini bekliyorsunuz .
%70… Eyerki bu ise tebrikler. Kendiniz hakkınızda şikayetleriniz olsada o şikayetlerinizin çoğunu kabullenmişsiniz. Fakat arada sırada başka hayatlara özenip keskeleriniz oluyor
%90 başarıya az kalmış. Kendi bedeninizden veya her hangi bir huyunuzdan şikayetçi olabilirsiniz ama kendinizi yıpratmadan bunu çozebiliyorsunuz.
Sıra geldi %100 ze direktman kendinizi yüzde yuz sevdiginizi düşüyorsa biz bu harika hatalarınızı şikayetlerinizi vücudunuzu kendinizi herşeyiyle kabul etmiş ve hayataki sorunlarınızı kendinizde katarak değerlendire biliyorsunuz.
Devam edecek…
Tags: #kişiselgelişim #özgürlük #psikolojik #ruhum #kendim