GRİ
Gözyaşlarımı elimin tersiyle bastırarak hızlıca sildim, boğazımda oluşan düğümü zorlukla yutkundum. Gözlerimi gözlerinde hapsettim. Göz bebekleriyle okşadı yüzümü, onun yüzünde ise ızdırabın ortaya serdiği geçmişi, geleceği, kalbinin yaraları, ruhunun ezikliği okunuyordu. Yaklaştım, ona doğru uzattım elimi.
”Mirza, anla artık duygularımı. Deli gibi seviyorum seni. Açılan yaralarımı seninle sardım, yaşamımdaki bütün boşluğu seninle doldurdum. Rüyalarımı, hayallerimi seninle süsledim. Yapmam dediğim her şeyi senin için yaptım.”
Avuçlarımın içine zor sığdırdığım kocaman elini kalbime yerleştirdim ve parmaklarımla sıkıca kavradım. Titriyor, heybetli bedeni rüzgarda kopmaya hazır koca bir ağaç dalı gibi ayakta savruluyordu. Yürüyüşüyle etrafta kasırgalar estiren, gözleriyle ateş saçan, sesinin gürlüğü en uzak yerden duyulan kaba, hoyrat adam değişmiş çocuksu masumiyete bürünmüştü. Diğer elimi de yanaklarına sürerek sevgimi her halimle haykırdım.
”Mirza, burası sadece senin için atıyor. Gönlümü gönlüne mühürledim, ne olur bu yüreği ezip geçme, ona bir şans ver.”
Elini kalbimden sert bir şekilde uzaklaştırıp yüzünde bulunan elimi tutarak indirdi ve boşluğa bıraktı. Yanlara savrulan ellerim tekrar kalkmaya cesaret edemedi. Ruhumun en derin yerine nemli gözlerle bakarak titrek sesiyle konuşacakken:
”Sus.” dedim ve devam ettim. ”Eğer kırıp dökeceksen konuşma. İki kelime yeter buradan gitmem için. Yüzüme bak ve beni sevmediğini söyle; ama bunu hissederek kalbinden de, öyle dilinin ucuyla değil. Gözlerinde yaş olmasın mesela, sesin de asla titremesin.”
Yine sustu, dudakları titriyor, gözlerinin içi yaşlarla doluyordu. Ben de onun bu haline bakıyor, gözümden pınarları durmadan akıtıyordum.
”Sen de beni seviyorsun; ama neden uzak duruyorsun?”
Gözyaşlarımı yavaşça parmaklarıyla yanağımı okşayarak sildi ve içimde derin yaralar açacak sözleri savurdu.
”Aybala, ben siyahım. Ardım siyah, önüm siyah, kaderim siyah. Hayatının bembeyaz sayfasında yalnızca kapkara bir leke olurum.”
”Tamam işte! Benimle bembeyaz sayfalar açarsın hayatına; güzel, aydınlık yarınlar bizimle olur. ”
Kafasını olumsuz bir şekilde salladı ve arkasına döndü. Yaptığı hareketle içimden öfke yığını boşaldı. Sesimi yükselterek:
”Bana arkanı dönme Mirza! Bir daha arkanı dönme bana!” Yanına yaklaşıp göğsüne bütün gücümle vurdum: ”Bana arkanı bir daha dönme sakın! Siyahsan siyahsın, sen benim kaderimsin!” daha da bağırdım, vurabildiğim kadar vurdum kalbine. Gücüm tükendiğinde yere doğru yığılırken güçlü kollarıyla tutup kaldırdı:
”Ben siyahım, sen ise beyaz. Siyaha ne kadar beyaz koysan da sonunda ne olur biliyor musun Aybala? Sadece GRİ… Seni ne kadar sevsem de bizim olurumuz yok. Şimdi git buradan.”
***********
Evet, yeni kurgumla sizlerleyim. Yukarıdaki bölüm hikayemden bir parça. Daha önce de belirttiğim gibi yazdığım kurgular gerçek hayattan parçalar taşıyacak. Bu hikayemde de hayal ürünlerinin yanında yaşanmışlıklar sizi bekliyor. Çok heyecanlıyım, sizler de heyecanıma ortak olursunuz umarım. Kesinlikle mafya hikayesi değil onu başta belirteyim. Karakter şeklinde yine erkeğin şeklini verip kadın karakterimi hayal gücünüze bırakacağım.
Başlama Tarihinizi yazar mısınız?
Mirza nasıl bir karaktere sahip sizce?
Aybala’nın yerinde olsanız bir erkeğe aşkınızı itiraf eder misiniz bu şekilde?
Tags: #askeri #dram #ihanet #mirza acı aşk hayat romantizm terör
Gri adlı hikayeni okuyunca ‘kalem bıçak gibidir, bilendikçe güçlenir.’ Sözünün ne kadar esaslı olduğunu anladım. Gerçek anlamda ilk bölüm de hiçbir kusur bulamadım. Hem hikayenin anlatımı kısa bir tanıtım fragmanı gibiydi. Hem de okurken ki duygu geçişi çok güzeldi. Hele kitap isminin konu ile uyumu ayrı hoşuma gitti. Kalemine yüreğine sağlık yazarım bu hikâyeyi merak ile devam edeceğime inana bilirsin☺️
Teşekkür ederim senin kitapta da ben aynı heyecanı hissettim inşallah güzel okurlarımız olur
Harika ben çok beğendim emeğine sağlık
Bence mirza kendini hayatini bilen biri ve aybalayı bu karanlığa sürüklemek istemiyor
Yani ben aybalanın yerinde olsam aşkımı itiraf edemezdim
teşekkür ederim Aybala olmak evet biraz zor itiraf daha da zor