Zaman kadrandan fırladı. Geçmiş geleceğe aktı. Yer sarsıldı; duvarlar çatladı, yıkıldı. Boşlukta bir salıncak sallandı. İpler koptu yere yuvarlandı.
Dünyanın boşluğunda bir acı peydahlandı.
Deniz köpürdü; şehir düştü.
Yaşantıdan nefes kopardığım an kollarımda böyle öldü.
Ben gardı düşmüş yorgun savaşçı; yenilgim kendi karanlığımdı.
Zamanın kolları büyüdü; geçmiş ve geleceğe tutunan zaman yeniden örüldü. Yaşantımda boy gösterdi bir cehennemin keskin izleri.
O izlerin yarıklarından bir adam çıkıp geldi.
Gözlerine denizi hapsetmişti ve her şeyi mahvetti.