Dance of the clouds:origen müziğini dinleyerek okumanızı tavsiye ederim .
Keyifli okumlar
Sıcak ,havayı esir almıştı. esen ılık rüzgar .deniz kenarında anlamsız gözlerle etrafa bakan bir kadın oturuyordu bankta.
Arada ılık rüzgar kadının yüzünü okşuyordu.kadın rüzgarın yüzüne değmesiyle bir bir kendi anılarının içinede boğuluyormuş gibi hissediyordu .
Rüzgarın vurduğu deniz dalgaları hoş bir ses çıkartıyordu. Kime sorsan bu gün, yaz ayının en güzel günü olduğunu rahatlıkla kalbini sarmış mutluluk hissiyle söylerdi.
Ama gel gör ki hayata en acı günü yaşamış.beyaz tenli ,beline kadar inen siyah düz saçlarını açık bırakmış.dar bir takım elbise giymiş,kollarını dirseğine kadar çekmiş hayatını sorgulan bu kadın,için en kötü gündü.o gün.
Bir savcıyıdı bu kadın,dün gece eski bir dostu kendini öldürmüştü ve davada bu kadına vermişti.
Eski anılar bir bir ,deli esen rüzgarın çıplak kollarına vurmasıyla canlanıyordu. arkadaşıyla olan anılarını dolmuş gözlerle bir flim izlermiş gibi izliyordu.
Derin bir çekerek iki elini alnına koydu.o sıra yanına ,liseli genç bir kız oturdu.
Kadın o kadar düşlere dalmıştı ki.genç kızı ona saatin kaç olduğunu üç kere sormasına rağmen kadın üç seferde de duymamıştı.sonunda genç kız kadının yüzüne derin bir iç çekişle incelemişti.
Kadın başını eğdiği andan bir kaç dakka sonra kaldırdı.o zaman yanında oturan genç kızı farketti soğuk bir gülümsemeyle kızı baktı .
Genç kız,lise formasıyla oturmuş,kısa saçlarını olabildiğince toplamış,ela gözlü kısa bolu biriydi .arkasındaki bts yazılı çantasıyla tam bir 2030 gençiydi .
Genç kız, kadına uzun bir süre sorgulayıçı gözlerle baktıktan sonra ince sesiyle .
_ o kadar üzülme, yakında onları görüceksin dedi.
Kadın tekrar eğdiği başını bir anda genç kızın ağzından dökülen bu sözlerle, şoka uğrayan bir şekilde ,yavaşça başını genç kıza döndürdü.
Ve Kaşlarını çatı her zaman polislerle konuştuğu o sert ses tonuyla …
_ ne demek istedin .evlat!
Dedi .
Savcı olduğu günden beri kendisinden küçük olan herkese evlat demek onun adettiydi.
Liseli genç kız,gülerek başını denizin dalgalarıyla boğuşan gemilere,sandalara çevirdi.uçan martılara bir göz attı.martılar gemilerin peşinden insanların elleriyle böldüğü simit atıkları için birbirleriyle kabışarak çalıyorlardı birbirlerinden.
O sıra genç bir adam koca bir simit parçası attı .biri büyük diğeri küçük iki martı aynı anda atılarak simit parçasını kapmaya çalıştılar
Büyük olan martı ,küçük olana öyle sert bir kanat vurdu ki ,küçük martı ,korktuğu için simit parçasından vazgecerek gökyüzüne başka bir simit parçası bulmak umuduyla geminin açık olan kısmının hizasında uçtu.büyük olan ise simit parçasını alarak afiyetle midesine gömerek sıradaki simit parçasına atıldı.
Genç liseli martıların savaşını büyük bir keyifle izledikten sonra aynı ses tonuyla..
_ yüzün, bu aralar çok garip bir şey yaşayacağının ışığının yansıtıyor .dedi
Kadın kaşlarının kaldırarak..
_ öylemi mi,ama çoktan yaşadım. bir dostunu kaybetim
Dedi.hüzünle..
Genç liseli bir kolunu bankın sırt tarafının arkasına rahat bırakarak ..
_ hayır…hiç sanmıyorum ,hayatında çok garip bir şey olacak dedi.
Kadın derin bir iç çekerek cevap vermeye hazırlanıyordu ki genç kız kadının pantolunun çepine bakarak
_ telefona cevap ver..dedi
Ve o anda kadının telefonu çaldı.
Kadın kekeleyerek
_ se ..sen nasıl?
Diyerek şoka uğarmış bir şekilde telefonu cepsinden çıkarıp banktan kalkıp yolda yürüyerek konuştu .
Arayan bir genç bir polisti.
_ amirim,başka bir cinayet daha var .dedi telefondan
Kadın savcı ,endişeyle.
_ nasıl yeni bir cinayet var.evlat! Dedi.
O sıra bir taksi durdu ve bindi.yolda birkaç saniye konuştuktan sonra taksiciye
_güneş oteline sür.dedi
Taksici yavaş bir şekilde sürerek caddelerden geçirdi.sonuda gideceği yerde durdurdu arabayı.
Kadın taksicin parası ödetikten sonra bir hışımla arabadan indi .gözleri otelin önündeki insanlara çevirdi .içinden …
_ ne oldu acaba ,neden bu kadar insan toplanmış ..dedi
Gerçekten de Otelin önü insan mahseşeriydi.kadın kalabalığın içinden sivri bir ok gibi geçerek otelin kapısının önüne geldiğinde.
Genç bir polis onu karşılayarak otelin içine aldı .genç kadın sert ve ciddi bir sesle..
_ ne oldu burda .evlat!
Dedi…
Genç ,uzun boylu bembeyaz yüzünü kalın kaşlırını çatarak sert göstermeye hedeflimiş, mavi gözlü genç polis heycanla …
_ sayın savcım, burda aynı anda üç cinayet işlenmiş dedi
Kadın bir anda yürümeyi bırakıp polise dönerek..
_ sen bana bir tane cinayet demiştin
Dedi ..
Genç polis telaşla..
_ evet savcım öyledi.ama daha sonra bir baktık ki başka bir odada başka cesetler daha vardı.dedi. heyanla kendini anlatmaya çalışırken karışık bir cümle kuran polis.
Kadın hızlıca asansöre binerek cesetlerin olduğu odanın koridorunda durdu.polislerin mekanı gibi olmuştu her adımda bir polise çarpıyordu.
Kadın onlardan sıyrılarak cesetlerin olduğu odaya geçti .bir çok araştırma ekipi her yerden DNA örnekleri alıyordu.
Oda iki yatak, vardı yatakların üstünde iki adam yatıyordu.üstlerinde beyaz çarşaf atılmıştı.
Kadın yavaşça etrafa bir göz attı .
Biraz kendisinden ilerde duran bir kadın polisi çağırak bilgi aldıktan sonra cestelerden birine yaklaştı.ilkin odanın kapısına en yakın yatağa uzanmış cesetin yüzündeki carşafı kaldırdı.
Bir anda buz kesildi bedeni yatan cestelerden daha soğuk olmuştu hızlıça diğer yatakta uzanan cesetin yüzündeki diğer çarşafı kaldırınca
Resmen dili lal oldu.
Yere çömeldi.etraftaki polisler şaşkınlıkla savcıya bakıyorlardı.
Savcı kadın, yağmur yağmadan önce toplanana kara bulutlar gibiydi yüzü,soğuk bir havayı andırıyordu.
_ mert..dedi ilk yüzünü açtığı cesetin buz gibi ellini tutarak daha sonra kekeleye kekeleye..
_ Mustafa..dedi diğer cesetin kolunu tutarak ..bir kaç daka öyle kaldı.şoka uğramıştı.
İçinden..
_ biri tüm lise arkadaşlarımı öldürüyor.meryem İlhan,Ayşe aylin…şimdi Mustafa ve mert kim yapıyor? Neden yapıyor? Diyerek ayağa kalkıtı.
kendini toparlamak için derin bir nefes adıktan sonra odadan çıktı.
Daha sonra genç bir polisle beraber dört saatte oteldeki herkesi sorguya aldıktan sonra saat 20: 30 da…
Otelden çıktı. hava kapkaranlıktı.elleriyle çeketinin geriye atarak ellerini beline koydu.
O sıra bir taksinin geçtiğini gördü.yorgun bir halde arabayı durdu ve bindi .
Arabada bindiği anda düşüncelerinde kaybolmuştu. İçinden..
_ ama neden yapıyor bunu.neden hepsini aynı şekilde öldürüyor yoksa bir intikam meselesini…
Diye düşünüyordu o sıra taksici ona üç kere nereye gideceğini sormuştu ama savcı kadın cevap vermiyordu.
Tam on daka tekrar sordu her bir, dakada soruyordu.ama kadın düşüncelerin içinden kaybolmuştu.
Hep içinden “neden ve kim” sorunu soruyordu.
Sonunda sinirlenen taksici bir saniyeliğine boş bir sokakta ,savcının oturduğu koltuğa döndü. o sıra bir kamyon taksiye çarptı.taksi dönerek ,yarım metre uçtu.araba ikiye bölündü.olay yerine polisler geldi .ama taksiciden başka kimseye yoktu.
Savcı kadından hiç bir iz yoktu .
Tags: eskiye dönme zamanı Şimdi