Mezarının başında annesiyle konuşurken öyle ağlıyordu ki , cesaret edip te soramadım bir türlü “Adın nedir senin ?” diye ne kendisine, ne de saçlarını okşarken onu teselli etmeye çalışan babaannesine .
Aklıma geldikçe hep ona üzülür , hayıflanırım niye sormadım diye . Acep Zeynep miydi , yoksa Hatice miydi adı ?
Yıllar öncesindeki bir kabir ziyaretinden hatırımda kalanlar ancak bunlardı .
Bu sefer yol çok uzadı bitmiyor gibi geldi ,
Rüyamın heyecanından yaşla göz arasında .
Uçamazdı ya otobüs gitmiyor gibi geldi ,
Yavrum kalk geldiniz dedin kaşla göz arasında .
Yorgunluğumdan olacak yana düşen başımı ,
Severken okşamış babam yatırıp dizlerine .
Kirpiklerimden eline süzülen göz yaşımı ,
Silerken o da ağlamış baktım da gözlerine .
Ne bileyim sordum işte , dedim o benim annem ,
Sen niye ağlıyorsun ey canım babacığım ?
Keşke sormaz olsaydım , sormaz olsaydım annem ,
Sel boşandı gözlerinden ah canım babacığım !
Bağrına çekip basarken usulca kulağıma ,
Dedi elimden tutandı , canımın cananıydı .
Seni gül diye bırakıp viran olan bağıma ,
Giden melek yüzlü annen gönlümün sultanıydı .
Bitirmemişti sözünü birden ah kalbim dedi ,
Anladım ki babamın da sol yanı sızlıyordu ,
İki büklüm oluverip , boncuk boncuk terledi ,
Mırıldandığını duydum , seni çok özlüyordu .
Nice sonra uyanıp ta açınca gözlerini ,
O tatlı gülüşüyle hazırlan dedi bana .
Hani mızıkçılık yoktu , unuttun sözlerini ,
Ağladığını duyunca annen küsmez mi sana ?
Duydum sana kalk geldiniz diye seslendiğini ,
Bir ruh gibiyiz bir tanem inan sen , ben ve annen .
Unutma seven kalplerin aşktan beslendiğini ,
Sil gözünü geldik bak, el sallıyor babaannen !
Anneciğim ! Bu anneler hep mi böyle ballıdır ,
Babaannem beni körpe kuzu gibi kokladı .
Hepside mi bal dudaklı , ağzı şeker dillidir ,
Üç gün sabahlara kadar başucumda bekledi .
Hani o gece rüyamda ağlama demiştin ya ,
Gelsen hiç ağlar mıyım , çok özlüyorum anne .
Peki anneciğim diye sana söz vermiştim ya ,
Tutamıyorum sözümü , üzülüyorum anne .
Lale , sümbül , mor menekşe , gül açmış toprağında,
Gül açmasın da ne yapsın , sen gülsün, toprağın gül .
Binbir renkli kelebekler dinlenir yaprağında ,
Kendin gülsün , gül kokarsın , dalın gül , yaprağın gül .
Beyaz açan gül vardı ya bir akşam getirdiğin ,
Sen gidince bir kez olsun ne açtı , ne de güldü .
Geçenki gelişimizde götür diye verdiğin ,
Toprağını öper öpmez hem açtı , hem de güldü .
O gül toprağınla güldü , beni de güldür anne ,
Hiç değilse bu son gece yavrum de, ver sesini .
Belki bir daha gelemem, belki son gündür anne,
Öpücükler arasında koklayım nefesini .
Gideceğiz dedi babam, bilet almış yarına,
Güllere toprağından götürecekmişiz anne .
Kısmetse önümüzdeki yılın ilk baharına ,
Sana da o güllerden getirecekmişiz anne .
Allah’a ısmarladık, hoşça kal gül anneciğim !
Seni anlatacağım gidince öğretmenine .
Diyeceğim, “Cennette de açan gül anneciğim !”
Bir annen de o dediğin , Songül öğretmenime .
Tags: #özlem anne baba babaanne gül öğretmen sevgi