Bülbülün güle küstüğü vakit,
Kayıyor ellerimin arasından umutlarım,
Soluyor acımasızca gençliğim,
Gidiyor ardına bakmadan geçmişim.
Sen tut beni sevgili!
Boğulmaktayım hüznün umkunda,
Yarışamıyorum zamanın girdaplarında,
Kavuşamıyorum o masum hayallerime.
Sen tut beni sevgili!
Tut ki değmesin umutlarıma meşum sözler,
Uzanmasın hayasız eller,
Ürkütmesinler yüreğimi, soğutmasınlar sevgiden.
Masum çehreni toprak sırlasın sevgili,
Sakın hatırlatma seni ne kadar sevdiğimi.
Zaman öldürüyor sevgini,
Yağmurun altındaki mum gibi sönüyor umutlarım.
Rûyalarıma kulak vermelisin.
Ak güle saklanan bu duygu da neyin nesi?
İlerleyen adımlara karşı hep geriledim
Ulaşamadığım bir sen ve sesin
Sessizliğinin ardındaki sır da neci?
Hiç var olmadığını haykırmak mı niyetin?
Öyleyse ben varım sevgili!
Yalandan bir dünya kurmuştum kendimce,
Bir ben vardım bir de zihnimin oyunları.
Geç fark ettim hiç olmadığını.
Ellerimden kayıp gidene kadar,
Düşlerim, umutlarım.
Vicdanı aramaktı en büyük hatam,
Yollarıma taş koyan yüreklerde.
Delilik olmalıydı bu,
Olmayanı dizelere kalebent etmek.
Oysa artık kurumuş bir dal gibi çatırdıyor pembe düşlerim,
Haykırıyor gerçeklerim.
Çok yazık!
Şimdi derin bir sessizliğe bürünmekteyim,
Artık bir ben varım bir de kabullendiğim gerçeklerim.
21 Ekim 2022,
01.24
Tags: #bunalım #pluviofil #şiir