Tarihçesi 1857 yılına dayanan, gün olarak saptanması 8 Mart 1921 yılında gerçekleşen “Dünya Kadınlar Günü” 1975 yılından itibarın Türkiye’de kutlanmaya başlamıştır.
İslam öncesi devirlerde ve antik yunanda, sadece erkekler vatandaş olarak görülmüş. Hatta 1500’lü yıllarda ingiltere’de çok konuşan kadınlara demirden konuşmaya engel olucu demir aparat üretilmiştir. Kadınlar ise, erkeklere sunulan aynı haklara haklara asırlar sonra sahip oldukları için bunu kutlamaya değer bulmuş ve Kadınlar günü oluşmuştur.
<span;> Toplumlar hiyerarşi üzerine kurulmuştur. Erkekler krallar rahipler ayrıcalıklı konumlarını sürdürmek için alt gruplar oluşturmuşlardır. Bu alt grupta kadınlar, siyahiler, yaşlılar fakirler ve çocuklar olmuştur. Alt gruptaki cinsiyet ve ırklar tarih boyunca aşağılama, negatif ayrımcılık, diri diri toprağa gömülme cinayet cezalandırma kölelik ve şiddete maruz bırakılmışlardır. “Biz sizin iyiliğiniz için” cümlesinin sahibi erkek hegemonyası, tıpkı günümüzde olduğu gibi geçmiş çağlarda da ürkütücü şaşırtıcı ve cüretkar olmuş, yönettiklerini sandıkları krallık ve toplumlarında kadınları ezmekte mahsur görmemiş ezilmelerinden de rahatsızlık duymamışlardır. Bu sınıflandırma ile pasifize edilen kadınların yaşamı kısıtlamalarla doludur ve halen daha bir çok ülkede kalıcı çözümler sağlanamamamıştır. Kanunların işe yaramadığı ortada en basitinden dekolte giyen kadın yaftalananiliyor. Cinayet darp tecavüz haberlerinin ardı arkası kesilmiyor hatta artarak devam ediyor. En son Samsun’da İbrahim Zarap isimli şahsın 5 yaşındaki kızının gözü önünde çocuğunun yakarışlarına aldırış etmeksizin eski eşini sokak ortasında bayıltana kadar tekmeleyerek dövdüğüne şahit olduk. Hiç inanmasam da umarım farklı şeyler olur da bizlerde aynı şeyleri yazmaktan söylemekten görmekten duymaktan birebir şahit olmaktan kurtuluruz.
(Bu tanımlamalar dışındaki doğaya insanlara hayvanlara saygılı beyefendileri tenzih ederim.)
Avrupa’da ise cinayet tecavüz ve darp haberleri basında yer almadığı için güvenli kabul edilse de istatistiksel verilere bakıldığında Avrupa ülkeleri Türkiye’den daha kötü durumda. Kadın cinayetleri konusunda İngiltere Almanya Fransa ve Polonya başı çekiyor.
Belediyeler, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, kurumlar ve dernekler aracılığı ile il ve ilçelerde yılın kadını, yılın annesi gibi seçmelerin olmasını, kadınların sosyal ekonomik siyasi ve pek çok başarısının taçlandırılmasını can-ı gönülden diliyorum. Umarım bu dileğim ilerleyen yıllarda hayata geçer ve kabul görür. Ayrıca Gemlik Belediyesinde bu yıl hayata geçirilen 8 Mart Dünya kadınlar gününde çalışan bayanların 1 gün izinli sayılmasını tebrik ediyor, 1 Mayıs işçi bayramında ise memurların değil işçilerin izinli olduğu bir gün olmasını diliyorum.
Rahmetli Neşet Ertaş’ın kadınlar insandır bizler insanoğlu sözü ile yazımı noktalıyor. Türkiye ve dünyadaki hemcinslerimin gününü kutluyorum.
Sağlıcakla kalınız…
Melek Güleç Baran