Gün son demlerini yaşarken leyleklerin şakırdaması kulaklarda yankılanıyordu. Etraftaki herkes yeni bir umut olarak yorumlarken bu olayı
Mei ise uykusuz bir gece daha yaşayacağını çok iyi biliyordu.
Rüzgar yavaştan yeryüzünü süpürürken ( tan zamanından bu yana geride kalmış yalan insanların iğrenç kokularını)
Ay’da gökyüzüne misafir olmuştu.
Bu durumdan kıskanan yağmur bulutları hemen göz yaşlarını dökmüştü.
Etrafta koşuşturan o kadar çok şey varken .
Mei’nin gözlerine birkaç şey takılmıştı:
Yıkılmış umutlar , suya düşmüş hayaller,
Yerine getirilmeyen sözler …
En acımasızıda geride ölmüş ruhların cesedini taşıyan zavallı insanlar…
Bu kargaşa arasında Mei de evine varmıştı. Kapıyı aralarken onu içeri davet edenler olduğu gibi onu kovanlarda vardı. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Halen kapı arasında beklerken , insanaların çoğu kutsal olan tek kapıyı çoktan açıp kirletmişlerdi. Ne yazık bazı insanlar kendine ait eve bile giremezken sözde insan vasfını taşıyan bu zavvalı insanalar ise onlara ait olmayan kalp kapısını çoktan açıp içeri dalmışlardı.
Az sonra yolda dolaşırken neden eve giremediğini bulmaya çalışırken hafiften bir köpek sesi duydu . Köpeğin yanına iyice yanaştı.
“Sende mi evine giremiyorsun?”
Yada senide mi içeri kabul etmeyenler var?”
Köpekle bakışırken zaman sessiz bir şekilde bulunduğu düzende ilerliyordu.
Herkes mutlu ve sıcak bir ev ararken yaşarken ölenler için huzur bazen bir sokak köpeğinin sıcak kürkünde saklıdır. Mei yanaştığı sokak köpeğine iyice sarılmıştı. Birden annesinin sesini duyar gibi oldu.
“Yanlış mı duydum? Ya da zihnim benimle oyun mu oynuyor? Neyse bir önemi yok demi .” diye söylendi kendi kendine lakin kafasına aniden şu cümle belirdi. “YÜREĞİNİ ÖRT İNSANLAR SOĞUK!!!!” ne kadar naif bir ne kadar gerçekçi bir cümle. Ama naifliğin arkasından gelen o ağır gerçekliği adeta insanı diriltecek kadar büyük bir baskı kuruyordu. Ne garip sadece ölü insanlar mı dirilir, insan yaşarken dirilimez mi?
Yeryüzü alacakaranlığı yaşamaya
başlarken Mei için gün çoktan son
nefesini ölüm meleğine teslim etmişti.
Acaba “ÖLÜM” kötü bir şey mi?
Ya da sadece fiziksel olarak mı ölür canlılar?
Bir aşk, bir sevgi, bir mutluluk veya bir nefret ölmez mi?
Ve bunları da öldüren katil değil mi?
Tags: aşk # sevgi # aile# arkadaşlık #sır# ölüm# evlilik# yalan# gerçekler # macera #genç kız# gizem #dostluk # sevgi # çocuk #