Bölüm 1
Seni düşünürken,
Bir çakıl taşı ısınır içimde.
Bir kuş gelir,
yüreğimin ucuna konar.
Bir gelincik acılır ansızın…
(Bedri RahmiEyüboğlu)
Azra’dan
Biz bu şehirde bu küçük mahallede birbirini tanıyan saygı duyan insanlarız ben 18 yaşında lise son sınıf öğrencisiyim. Ve itiraf etmek gerekirse liseden mezun olup sevdiğim adamın hayatına küçük bir adım atmak için günleri sayıyorum onun güven veren sesiyle ileride çok mutlu olacağımızı söylüyor oysaki ben onu gördüğüm her an hızlı atan kalbim bile beni mutlu ediyor gözlerinin beni görünce parlaması bile ayaklarımı yerden kesiyor. Telefon elimde odada volta atıyorum. Enes hala işten dönmedi balkonda bekle bekle dondum. Aralık ayındayız neticede yavaş yavaş endişelenmeye başladım aramalarımı da cevapda vermedi daha,
“eve gitmiş olabilir mi? ama o asla beni görmeden eve gitmez, bazen sadece yorgun olunca yine mesaj atıp balkona çıkmamı istiyor
“seni görüp ,mutlu olarak uyumak istiyorum”
diyor. O öyle mahallede ben balkonda beni görüp gidiyor. ama bak şimdi,bu düşüncesizlik ne böyle!?”
derken, telefonuma mesaj geldi
” Emir yanım da bişeyler içip eve geliriz”
ay hemen beni bir korku saldı ben onu sekiz defadır aramıştım inşallah zor durumda bırakmaşımdır. En önemlisi şüphelenmemiştir birden bir mesaj geldi yine Enes’ten sesimi duymuş gibi
” merak etme herşeyi yolunda. uyu”
bir mesaj daha attı
“seni seviyorum çok”
ben daha cevap yazmadan telefonum çaldı” Enes arıyor” heyecanlandım hemen actım. Onun güzel sesini duydum.
“canım”
“Efendim”
“Telefon elinde miydi?”
“Evet ne oldu ki? ”
“mesajlarıma cevap vermedin uyudun sandım”
“Emir yanında değil mi? ”
“Evet yanımda da, şimdi bir dakika önce tuvalete gitti, sende daha fazla endişelenme diye aradım”
“hımm tamam neyse kapatalım o zaman Emir gelmeden şüphelenmesin ”
Dedim cevabını beklemeden telefonu kapattım. Yani sonuçta Emir benim kuzenimdi. Aynı apartmanda oturuyoruz. Bizimki aile apartmanı ve en üst katta dayımlar yani”emir’in”evi bir diğer alt katta biz oturuyorduk. Babam sorumsuz adamın teki, annemi hep üzdü ve haliylede benide, dayım artık bu duruma bir son vermek için yani babama göz dağı vermek için bizi gözlerinin önüne getirdiler. Bende burda hayatıma yeniden başladım ve hiç zorluk çekmedim. Annemle tek başımıza hep yalnız ve babamın yolunu gözlerdik . Eve gelse ayrı dert gelmese ayrı dert olurdu. Neyseki dayım bizi yanlarına aldılarda biraz hayata karıştık. babam hala aynı en azından artık sorunun geçim sıkıntısı olmadığını öğrendik babam böyleydi en azından ben kabullendim. Artık tek hedefim liseden mezun olunca Enes’le kararlaştırdığımız gibi nişanlanacaktık. Ve o bu sene tekrar üniversite sınavına girecek. Bu sefer istediği bölüme kazanacaktır ben eminim aynı liseseydik o gecen sene mezun oldu. Hemde okul birincisi olarak hala sınavı istediği yeri nasıl kazanmadı şaşırıyorum ama aslında pekte şikayetçi değilim sonuçta bende
Bu sene liseden mezun olacağım ve sınavda belki aynı üniversitede giderdik hemde nişanlı olarak bunu söyleyince bile gözlerimden kalp çıkıyor.
Gerçi ailemin daha bizden haberi bile yok bu karara ne tepki vereceklerini bile bilmiyorum.
****
Ben seni sevdim mi?
sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm.
İçtim yudum yudum güzelliğini..
(Ümit Yaşar Oğuzcan)
Enes’ten
Azra telefonu nasıl kapatacağını şaşırttı. Neyseki Emir o kapatıktan hemen sonra geldi de tekrar aramadım. Yoksa kesin korkudan kalp krizi geçirirdi. Şaşkın sevgilim. .
“hadi oğlum gitmiyor muyuz? ”
“Nereye oğlum bak içmeye gelmem hem Mahmut amca canına okur”
“Mahmut deme sırf ona inat içecem. ” böyle kendini kaptırarak konuştuğu için sırıttım.
“Tamam bak baban kızar, beni de seni de o mahalleye bir daha koymaz”
“Bak ya hala dalga geçiyor hadi hadi içemeye gideceğiz”
Ceketine uzanıp sandalyeden aldı. Benim çalıştığım restorandan dışarıya cıktık. Emir’i ilk defa bu kadar kızgın görüyordum. Ben de hemen peşine takıldım
“tamam gidelim ama ben içmem sonra zorla içirtmeye kalkma. Daha önce sende hiç içmedin seni çarpar ben sana göz kulak Olurum”
Kahkaha attı
“tamam sen meyve suyu içersin kocana sahip çıkarsın”
Gözlerimi devirdim ensesine bir tane vurduğumda mahallede inledi
“dur lan seninle kafada bulamıyoruz
Hadi önden sen daha iyi bilirsin oraları sanki eski seni bilmiyoruz ”
“Nasılmışım lan ben eskiden benim geçerli sebeplerim vardı. Kızla sevgilisiniz baban sizi görmüş kıyak yapıp sizi evlendirecek sen üzülüp içecem diyorsun ”
Ona bakıp gözümü kırptım.
“artık nasıl gördüyse ”
Dedikten sonra koşmaya başladım. biliyorum bana vuracaktı o vurunca bokunu çıkarana kadar üstümden kalkmazdı. Oda arkamdan kovalamaya başladı. Aslında Mahmut amca onları yan yana konuşarak da görse bunu yapardı biliyorum. Azra zaten Emir’den değil dayısından çekiniyordu “babamdan sonra bide benimlede mi uğraşsın? ben onun gözünden düşmekten korkuyorum” derdi.
Zaten benim suskunluğum sırf Azra üzülmesin diyeydi. Ama liseden sonra nişanlanacağız. Ah keşke Mahmut amca bizide görseydi.
Düşüncelerimden Emir ‘in bağırmasıyla çıktım.
“tamam lan dur vurmayacağım yeminle! ”
Güldüm mekana geldiğimizin verdiği rahatlığıyla konuştum.
“oğlum yeminleri ağzına alma yani içmeye gidiyorsun Mahmut amcadan sonra birde Allah çarpar”
Ellerini kaldırdı bende mekana koştum hemen bir masaya gözümü kestirip oturdum. Emir de yüzü beş karış oturdu.
“ya tamam, tamam artık uğraşmıyacam ama vallahi seni anlamıyorum yani Funda’la zaten sevgilisiniz”
“çok konuşmada içecekleri söyle”
Garsona Emir için içki kendime kola istedim. Emir ‘ in dalga geçen bakışları altında. Ben Azra’yı tanıdığımdan beri içmiyordum.
Emir kafayı bulana kadar içti onu taşımak bana düştü tabiki. Taksiyle bizim eve gittik. Emir ‘i bu halde evine götüremezdim. Evde annem yoktu bir arkadaşında kalacaktı. bu akşam onun rahatlığıyla eve girdik. Neyseki Emir sızmıştı mahallede fazla ses çıkarmadı. Onu kanepeye yatırdım çok geç olmuştu. Neyseki yarın izinliyim. Odama çıkıp Azra’nın uyuduğunu bildiğim halde yinede mesaj attım
” yağmur kokulum… ”
“seni seviyorum çok”
İçimde daha fazla tutamazdım şimdi görmesede hissederdi. Azra’ya olan aşkım bu iki kelimeyle ifade edilmez ki zaten yanına üçüncü kelimeyi yazıyordum ama bazen hiç bir kelime duygularımı yeterince ifade edemiyordu.
Derin nefes aldım . Ve rahat yatağıma uzanıp , kendimi uykunun kollarına bıraktım.