1.bölüm?
Sadece verilen bir söz hayatıma mal olabiliceğini nerden bilebilirdim ki …
Elimde verilen adres gitmem gereken tek bir yer vardı. Neyle karşılaşıcağımı bilmeden gidiyordum. Kendime yaptığım o kadar hazırlık, tanımadığım adam içindi. Yüzüme sürülen kat kat makyajım, kuoferden çıkmışcasına şekilendirilmiş saçım, üstümde kalçamı zor kapatan dar kırmızı elbise …
Hepsinin tek sebebi var, geçmişten kalan bir söz. Merve’nin bu kadar ileri gideceğini tahmin etmemiştim. Bana öle istekte bulunmuştu ki itiraz etme gibi bir hakkım zaten yoktu. Söyledikleri hala kulaklarımda çınlıyordu.
?İKİ GÜN ÖNCE?
“Bana bir iyilik borçlusun Safir. Geçmişte sana yaptığım iyiliği unutmadın değil mi?”
“Hayır! Ama neden bu konuyu açtın? Sana fazlasıyla parasını ödeyeceğimi söyledim.”
“Senden para filan istemiyorum Safir.”
“Hım… peki… Ne istiyormussun benden?”
“Eski sevgilimi geri almanı istiyorum” dedi öfke dolu sesle. İşte bunu beklemiyordum. Anlamayan gözlerle ona baktım! Beni her seferinde şaşırtmayı başarıyordu.
“Senin hayatında biri var sanıyordum. Nerden geldi bu istek?”
“Evet… Ama hala onu unutamadım…
İstiyorum! Her şeye rağmen, onu geri istiyorum Safir. Biliyorum kızıcaksın bana ama …”
“Merve aradan koskoca 5 yıl geçti. Bunu aşdık sanıyordum. O adamın sana yaptıklarını nasıl unutursun. O artık istediğin, yada hayal ettiğin insan değil. O çoktan değişti. Ve sen hala … İnanamıyorum !… Gerçekten sana inanamıyorum !…” Çok kızgındım! Sinir krizi geçirebilirdim şuan. Şimdiden ağlamaya başlamıştı bile, hemde o adam için. Pişkin pişkin konuşuyordu birde.
“Onu ne kadar sevdiğimi bilmiyorsun, ne yaparsam yapayım bu gerçeği değiştiremeyeceğim…” Sesi artık fısıltı gibi geliyordu. Gerçekten bu kadar çaresizmiydi hemde o adam için… Yanına gidip yüzünü kavradım. Ne yapacağımı ve ilk defa ne söyleyeceğimi bilemedim. En değer verdiğim insanın bu şekilde olması delirtiyordu beni. Kendi sinirlerime hakim olmak için çaba sarf ediyordum.
“Merve biliyorum şuan mantıklı düşünemiyorsun. Ama hiç değmeyecek insan için, kendine eziyet etmene gerek yok. Çünkü senin bahsettiğin aşk değil, sadece hislerinin yara alması sonucu oluşan bir takıntı..” Söylediklerim bittiğinde bana öle baktı ki, ne tepki vereceğime karar veremedim! Söyledikleri içimde deprem etkisi yaratmıştı!
“Sen hiç aşık oldunmu ki? Senin gibi bakmam gerektiğini söylüyorsun?
Ne hayalde, ne de gerçekte…
Ne varlığında, ne yokluğunda…
Hepsinde mutsuz sonluyduk. Nefes alamıyorum, kalbim acıyor. Neden anlamıyorsun onu s..sev…seviyorum.” Merve’nin bir anda yere yığılması, son nokta olmuştu benim için. Hemen taksi bulup hastaneye götürmüştüm. Ne kadar uyandırmaya çalışırsam çalışayım uyanmıyordu. Hastaneye vardığımızda taksiye parasını verip , yardım istedim. Taksici abi taşımamda yardım etmişti. Hemşireler gelip, hemen sedyeye yatırdılar Merve’yi. Peşlerinden yoğun bakıma koşarak giderken, uzakta gördüğüm ölü bütün sinirlerimi alt üst etmeye yetmişti. O an sanki dünyam durdu. Ya onun yerinde Merve olursa, bunu düşünmek bile istemiyorum. Karar vermiştim o an, ne olursa olsun Merve’ nin istediğini yapacaktım. Hiç bir şey kardeşi gibi gördüğüm Merve’den değerli değildi. Hemen düşüncelerimden uzaklaşıp, yoğun bakım ünitesinin olduğu yerde beklemeye başladım. Neden bu kadar uzun sürmüştü. Yoksa bir şey mi olmuştu! Olduysa kendini asla affedemezdi. 5 yıldır Merve için verdiği mücede, bugün hiç bir halta yaramadığını göstermişti. Düşünceleri onu boğuyordu. Sağ sola dönerken odadan çıkan doktoru gördü. Yanına öle bir endişeyle gitti ki, ayakları heran dolanıp, yere düşebilirdi. Durumunu korkuyla sordu.Aldığı cevapsa tam bir hayal kırıklığdı.
“Kendini zehirleyen haplardan içmiş, midesini yıkadık. Şimdilik sorun yok. Ama eğer tam zamanında yetişmeseydiniz arkadaşınız çoktan ölmüş olabilirdi. Bir psikiyatrist götürmenizi tavsiye ederim. İlk defa yaptığı şey değil biliyorsunuz.”
“Teşekkür ederim doktor. Elimden geleni yapacağım” Yine yapmıştı işte. Beni ikna etmek için yapmadığı oyun kalmamıştı. Ve en son nokta kendi canına kıyıcak kadar ileri gitmesiydi. Doktorun söyledikleri hala beynimde yankılanıyordu. “Yetişmeseydiniz çoktan ölebilirdi.”
Odaya girdiğimde yarı baygın yatması, gerçekten anlamıyordum neden bu kadar zayıf… Hiç sesimi çıkartmadım. Sanırım ne yaparsam yapayım, ona olan kırgınlığımı asla anlamayacaktı. Yüzüne baktığımda beni değilde, ne söylemem gerektiğini bekliyordu. Aşk bumuydu gerçekten.. Buysa aşık olmak istemiyordum. Merve’nin düştüğü hali gördükçe nefret ediyordum aşk denen duygudanda, erkeklerdende…
Elimden gelen bir şey yoktu çaresiz bir şekilde derin nefes alıp söyledim.
” Teklifini kabul ediyorum”
Yüzündeki hınzır gülüş, istediğini elde ettiğinin habercisiydi.
Yatağından belini doğrultup, heyecanla bana sarıldı.
” Biliyordum bana kıyamacağını biliyordum işte. Ben her şeyi ayarladım, sana zamanı ve mekanı mesaj atarım. O gün verdiğim kıyafetleri giyeceksin. Ay..h çok çok heyecanlıyım! Şimdi senden istediğim, partide ona yaklaşman. Kendini çok belli etme! Sakin davran! Eğer seni terslerse umursama. İçki içmeye devam et. Sesini çıkarma,senin umursamaz tavrın dikkatini çeker. Gerekirse onla yat.”
Duyduklarım karşısında, ağzım açık kalmıştı! Bu kadarı fazlaydı! sinirlerim tavana çıkmıştı. Görmesemde yüzümün çoktan domatese döndüğünü biliyordum. Sinirle söylendim. ” Merve sen ne söylediğinin farkında mısın?
İstediklerin sence benim yapabileceğim şeylermiki, bunları benden istiyorsun?” Sesim elimde olmadan fazla çıkmıştı. Merve zaten otomatik tripçiydi. Direk sırtını dönüp, sessizce akan göz yaşlarını silmeye çalıyordu. Kıyamıyordum… Yine kıyamıyordum… Hemen yanına gidip, sıkıca sarıldım. Ne kadar sedye engel olsada… Aklımı akmayan bir şey vardı. Sevdiği adamla nasıl yatmama müsade ediyordu anlamıyordum. İstemeyerek de olsa sordum; “Bana aşktan söz eden kız, yatmamı söylüyor neden? “
Bunu sormamı beklemiyor gibi endişeyle yüzüme baktı.
“Aslında ben…Ben”
“Evet sen?”
“İntikam istiyorum” dedi kızgınlıkla. Çekingen halinden arınmıştı. İşte şimdi istediğim cevabı verdi. Ona aşık fln değildi. Sadece onun yaptığı hayal kırıklıklarını takıntı haline getirmiş.Onunda aynı şeyleri yaşamasını istiyordu o kadar. İkna etmek ister gibi elini tutup istemediği cevabı verdim.
“Sana daha öncede söyledim Merve!
Geçmişi geçmişte bırak. Bak şuan çok güzel bir ilişkin, seni deli gibi seven bir adam var. Lütfen yapma bunu kendine.. Çok korktum! Bugün seni kaybetmekten çok korktum!”
Endişem sesimden belli oluyordu. Ama onunda kızgınlığı artıyordu! Neyi kabullenemiyordu anlamıyordum.
Bir anda beni kendine çekip hiç duymak istemediğim sözlerini kulağımın dibinde söyledi.
“Bana verdiğin sözün asla unutma! Artık sorgulamada! Ben ne istiyorsam onu yap. Gerekirse onu elde etmek için yatacaksın… Kardeşini ben kurtardım! Şimdi istediğin hayatı yaşıyorsa, benim sayemde. Artık zorlama Safir yoksa zararı kardeşine dokunur.”
Sesindeki tehdit vari ses, Keskinliğini belli ediyordu. Kardeşime kadar girdiğine göre kurcalamamı istemiyor gibiydi. Uzatmanın anlamı yok. Merve bu sefer gerçek yüzünü gösterdi. İstediği olmassa karşıma farklı biri olarak çıkıcağını belli ediyordu. Daha fazla sorgulamadan onayladım.
“Tamam dediğini yapacağım.”
?ŞİMDİ Kİ ZAMAN?
Ve işte gelmiştim partiye… Her şey şimdi başlıyordu.
?Yeni yolculuğumuza şimdi başlıyoruz. Kemerinizi bağlayın ve beni bekleyin bu hikayeyle hiç ummadığınız yerlere uçacağız… Şimdiden heyecanlandım.
Hikayeyi okuma yaşa..