Aşkın ilk perdesi açılırken
sürgün düşmüş yüreğim
sahnede ilk provasını uyguluyordu.
ellerim daha kalem tutmasını bilmezken
bir imza dolu kağıtlardan sayfalar yapıp
kalbimi mührüne sunarken
gözlerin bir sembol misali bir şeyler anlatmaya çalışırken
ben oyunun akışında yıldırım düşer gibi
çakıyordum şimşekleri üstüme
kimsin bile demeden,diyemeden
bakışların bakışlarıma karşılık verirken
sahnenin tozunu atıyordu gözlerin
Aşkın ilk perdesi kapanırken
yabancı olduğum tiyatroda
yüzüm kalabalığı selamlarken
seni korkularından atabilmek için
uzattığım elim havada boş kalmasa da
aynı havayı teneffüs eden ama
başka bir varlık gibi direnen yüreğin
son dakikalara br tebessüm bırakırken
hayatın sahnesine el sallayıp
hoşça kal demek bende bir borç oluyor
Tags: teneffüs tiyatro