Kuş sebebsice yanar, kalbinde bir kor vardır onu sağ tutamayan.
Her diyarı gezer kuş.
En sonunda dayanamaz bir mağaraya girer.
Kuşu gören yılan da mağaraya yönelir. Kuş alev alev yanmaya başlar. Yılan da söndürmek için üstüne atılır. Alevlerin arasında zehri akar yılanın, derisi kavrulur.
Kuş acıdan yanar, kül olur.
Yılanın zehri kuşun damarlarına kadar yeter, kuş alev alev dirilir. Bakar yılan ölmüş kollarında.
Anka alır yılanı her daim yanında taşır.
En sonunda dayanamaz Anka, yılanın başında haykırır.
Anka ağlar, yılan büyür, Anka ağlar Ejderha kendine gelir, kanatları çıkar.
Anka ağlar yılan cehennem azabı alınan ayaklarına, olmayan kanatlarına kavuşur.
Anka yanar, yılan solur, ejderhadır o artık.
Bir süre geçer derler ki Ejderha’ya, seni şeytan çarpmış.
Ejderha sevdası Anka’ya dayanamaz kaybolur.
Anka yine diyar diyar gezer, sevdasına hasret yanar.
Ejderhanın derisi pul pul olmuş, boynunda bir boyundurukluk, zincirlenmiş, bekler.
Ejderha’yı şeytanın ön ayağı diye katlederler.
Sevdalı Anka Ejderha’yı bulur, kalbinde bir kor, bir his, mağaraya dalar. Alev alev yanar, şehri yakar, sevdası ölmüştür. Ne gözyaşları kafi eder Ejderha’ya ne sevdalı alevler.
Ejderha bu gözyaşları içinde büyür, alevlerle de yanar. Kat kat büyür, çürümeye baş tutar.
Tanıştıkları mağarada katledilen Ejderha o kadar büyür ki dağ yıkılır, enginlere taşar, kat kat büyür.
Anka’nın yuvası ve sevenlerin tek durağı Kaf Dağı’na dönüşür Ejderha.
Kemiği çürümüş taş olmuş, eti de toprak olmuştur.
Ejderha’nın kalbi o mağaradır, gökleri yıkan bu dağda Anka o kadar ağlar ki mağara eşsiz bir cennete dönüşür fakat Anka’nın yalnızlığına hiçbir şey kadir değildir.
Yılanın zehrinden merhem olan gözyaşları Şahmeran’ın yılanlarına etki etmez, Anka alev alev yanan rengiyle her daim Kaf dağında kalır, sevdasına yanar kor olur, kor olur sevdasına yanar. Gözyaşlarına külleri bulaşır tüm su zehirlenir. Anka’nın acısı bu mağaraya akar, Anka yeniden doğana kadar mağara canlanır. Güzelliğiyle göz kamaştıran bir ormana dönüşür koskoca mağarada artık bütün canlılara yer vardır. Anka yeniden doğunca bu güzelliğe hayran kalır. Mağaranın içini gördükçe içinde oluşan mutluluğa mâni olamaz. Ancak kaf dağının uçsuz bucaksız zirvesindeki mağaradan çıkınca görür olacakları.
Kaf dağının volkanik ağzı, içi dışı sırlarla kaplı. Kim bilir belki de Ejderha Anka’ya her gece aşkı fısıldıyordur bu dağda. Anka elinden geleni yapmaya çalışır sevdiğine ulaşmak için. Ama dağın sonunu getiren yine Anka olur aslında.
Tags: ankakuşu bilim kurgu fantastik hüzün kayıp mizah ölüm sevgi