images (1)

Onun sözlerinden sonra muhtar:

“Bu konuyu uzun uzun evde konuşuruz. Yalnız, halkı sakinleştirmem lazım. Eğer sakinleştirmesem korkarım ki bu durum hem senin için hem benim için kötü olacak” dedi ve köy halkına döndü. Ardından onlara güzel bir konuşma yaparak köyün halkını sakinleştirdi. Halk sakinleşmesine sakinleşmişti, ama başka bir sorun ortaya çıkmıştı. Onların zorla ellerinden alınan malları ne olacaktı. İşte bu belirsizlik köylüleri tedirgin ediyordu.

Muhtar, köylülerle konuştuktan sonra Ali’yi alıp kendi evine götürdü. Orada mükellef bir sofra kurdurttu.  Yemekler yenildikten sonra salona geçtiler. Bu arada sofradayken Ali’nin aklı halen daha köyün içinde yaşananlardaydı. Salonda muhtar Ali’ye:

“Gördün mü Ali, sana anlattıklarımın ne kadar doğru olduğunu” dedikten sonra “Ablan, yurda verildikten iki yıl sonra annen sana hamile kaldı. Annen, hamile kaldıktan sonra çilem bitecek diye düşünürken aldığı bir haber yüzünden çilesi daha çok arttı”

Haber lafını duyan Ali:

“Ne haberi?” diye sordu, merak içerisinde.

Ali’nin sorusu üzerine muhtar:

“Babanın, anneni bir başkasıyla aldattığını duydu” dedikten sonra “Düşünebiliyor musun, annenin o anda ki ruh halini’ dedi ve sözüne şu şekilde devam etti. Annen, duyduğu bu haber üzerine babanın yakasına yapışmış ve ona: “Davut, hani beni seviyordun. Hani, beni her türlü tehlikeye karşı koruyacaktın. Hani, birbirimize karşı sevgi ve saygı duyacaktık. Ne oldu da değiştin. Ne oldu da benden vazgeçtin. Davut, şimdiye kadar annenin eziyetlerine sırf sana saygım ve sevgimden sabrettim. Ama buna değmezmişsin” demiş gözyaşları içerisinde. Annen, sonradan anlattı bana öyle söylediğini. Annenin durumunu anlıyordum fakat babaannenden dolayı birşey yapamıyordum. Bu da beni içten içe kahrediyordu” dedi muhtar, gözyaşları içerisinde. Annen, babanın ihanetini duyduktan sonra kendini iyice kaybetti. Zaman zaman dağlara çıkıp haykırıyordu. Öyle olmuştu ki köylüler annenin delirdiğini düşünüp ondan korkar hale gelmişlerdi.  Annen böyle devam ederken sen dünyaya geldin. Öyle güzel bakıyor, etrafa gülücükler saçıyordun ki bir bakan bir daha bakmak istiyordu. Annen senin güzelliğini gördükten sonra biraz düzelir gibi oldu ama nafile. Bu sefer de eline boşanma kâğıdı geçmiş daha da çok üzülmüştü” dedi muhtar, iç geçirerek. ‘Annenin eline boşanma kâğıdı geçtikten birkaç gün sonra bize geldi. Son derece perişan bir haldeydi. Üstü başı yırtılmıştı. Dudağından kan geliyordu. Gözleri ise mosmordu. Onu o halde görünce hemen içeri aldım. Sağolsun eşim onunla güzel bir şekilde ilgilendi. Adım atacak hali olmadığı için o gece bizde kaldı. Ertesi gün olduğunda ona neler olup bittiğini sordum. Bu sorum üzerine annen içli bir şekilde “Kocam, yani baban, aldattığı kadını eve getirdi” dedi ve hıçkırıklara boğuldu. Bir müddet ağladıktan sonra “Davut’a ‘bu kadını nasıl eve getirsin’ dedim, hay demez olaydım. Başta kaynanam olmak üzere kocam olacak o adam beni tanınmayacak hale getirdiler. Onlar beni döverken o kadın da ‘vurun, iyice vurun’ diyerek onları kışkırtıyordu. Anlayacağın muhtar evden kovuldum, evden. Söyle bana muhtar, şimdi ben ne yapayım. Ne annem var ne babam ne de kalacak kimsem” dedi yakamı tutarak. Annenin sözleri üzerine evimizin bir odasını ona açtık. Ardından eşimle oturup konuştuk ve bir karara vardık”

Karar sözünü duyan Ali iyice kulak kesilmiş, muhtarın ne diyeceğini bekliyordu.

Tags:
Paylaş
0 Yorum

Bir Cevap Bırakın

© 2023 Yazokur. Sizin için sevgiyle hazırlandı. MacroTurk

İletişim

Sizlere daha iyi hizmet edebilmek için bize mail gönderebilirsiniz.

Gönderiliyor
error: İçerik Korumalı

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account