AFİRA

TANITIM

sosyal medyada rastladığım bir söz o kadar doğru ki bunu belirtmek istiyorum:
” Namus deyince neden akla kadın gelir ki, Hele de günümüzde namusunu kaybetmiş onca erkek varken? ‘ Hakikaten kadına karşı ‘sözde namus davası gerekçe gösterilerek, hunharca işlenen cinayetleri anlayamıyorum. Namus gerçekten de kadına özgü bir durum değildir. Namus insana ait bir kavramdır.

O yüzden kadının kendisi hakkında verdiği kararlar dolayısıyla “namus” adı altında işlenen cinayetlere karşı son derece öfkeliyiz. Kadına karşı şiddetin ve kadın cinayetlerinin sebeplerinden biri de kadının çalışma hayatında daha aktif konuma gelmesi, sosyal hayatta daha fazla yer etmiş olması ve kadının hak ve özgürlükleri açısından bilinçlenmesi ile bunun neticesinde erkeğin her dediğine boyun eğmemesi ve kendi hakları konusunda verdiği mücadelelerin kadın-erkek arasında çatışmalara neden olmasıdır. Bu çatışmaları sona erdirmek isteyen ve kadına kendi sözünü dinletmeye çalışan erkek ya şiddet uygulayarak ya da kadını öldürerek bu duruma son vermeyi seçmektedir.

Kadına şiddetin bir diğer boyutu da psikolojik şiddettir. Ve bu fiziksel şiddetten bile daha vahimdir. Yolda yürürken duyulan kahkahalar sizin de mutlu olmanızı sağlıyor değil mi? Gülen kişiye baktığınız da nasıl da mutlu diyoruz. Durduramıyoruz neyi mi? Kadın cinayetlerini ,kadına yapılan şiddeti ,kadına yapılan onlarca şeyi. Az önce kahkaha atan kadın ne kadar da mutlu gördüğümüz kadın kocası tarafından üç kurşunla kadın cinayetine kurban gitti. Neden mi? Güldü diye öldü. Evet evet tam da bu yüzden öldü.

SONUÇ ne oldu çocuk annesiz kaldı. Annem nerede diye sorduğun da verilecek bir cevabı olmadan öldü. Ne özlemler son buldu ne de acılar. Yaşadık yaşamaya devam ediyoruz. o gün için de bir kadın öldü ve bir kadın daha. Artık sonu gelmez oldu. Biri ayrılmak istedi diye diğeri güldü diye. Türkiye de gerçekleşen eylemlerden bir tanesi de kadına yönelik şiddet. 2018 de 440 kadın öldürüldü. 2019 da 474 kadın öldürüldü. 2020 de ocak ve şubat ayın da sadece 49 kadın öldürüldü. 4 yılda bin 652 kadın öldürüldü. Ve öldürülen kadınların bir tanesi de benim annem. Evet doğru duydunuz benim annem de kadın cinayetine kurban gitti. Bir ihbar geldiğin de %70 kadın cinayeti olduğunu söylüyordu babam.

Haberleri izlerken ölen kadının annesi ağlıyor diye dayanamayan babam öldürdü annemi. Sadece kapıyı kapatır mısın dedi diye öldü benim annem. Biz evde yokken öldürmüş annemi iple boğarak öldürmüş. O zaman çok şey değişti benim hayatım da birçok iniş çıkışlar oldu ama bu çok ağır oldu. O zaman karar verdim avukat olmayı bu işe son vermek için. Büyük bir sabırla başladım. Hukuk bölümünü birincilikle bitirdim. VE BEN KADINLAR ÖLMESİN İSTİYORUM.

BEN KİM MİYİM?

BEN AVUKAT AFİRA ATEŞ